Sağlıkçılara yönelik saldırılar protesto edildi

Sağlıkçılara yönelik saldırılar protesto edildi

İzmir Sağlık Platformu, sağlıkta dönüşüm programıyla birlikte şiddet vakalarında artış yarattığını belirterek, halkın daha nitelikli sağlık hizmeti almasının birinci koşulu, hizmeti verenlerin güvenliği ve rahatlığı olduğunu söyledi. 

İzmir Sağlık Platformu, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi ve acil servisinde yaşanan şiddet olayını protesto etmek için basın açıklaması düzenledi. Hastane önünde yapılan açıklamaya, çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin yanı sıra sağlık çalışanları da destek verdi. 
 
İzmir Tabipler Odası Başkanı Funda Barlık Obuz da, şiddete uğrayan sağlık çalışanlarının yanında olacaklarını belirtti. Şiddetin en önemli nedenlerinden birinin yaklaşık 16 yıldır uygulanan sağlıkta dönüşüm programı olduğunu söyleyen Obuz, “Şiddet bir güvenlik sorununa indirgenemez. Her polikliniğin başına bir güvenlikçi koymamız mümkün değildir. Sağlık çalışanlarının da medyada itibarsızlaştırıldığını görüyoruz. Toplumun her yerine işleyen şiddet dilinden vazgeçilmesi gerekiyor” dedi. 
 
İzmir Aile hekimliği Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doktor Murat Atam da, sağlıkçılara yönelik yapılan saldırıları kınadıklarını belirterek, Sağlık Bakanlığını etkin bir şiddet yasası çıkarmaya davet etti. “Ölüm korkusu olmadan ve hakaret yemeden çalışmak, yaşamak ve yaşatmak istiyoruz” diyen Atam, “Biz de kontrol edebileceğimiz caydırıcı, kanunla kalmayan sağlıkta şiddet yasasının yasalaşmasını istiyoruz” dedi. 
 
Platform adına açıklama yapan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eşbaşkanı Hülya Ulaşoğlu, Sağlıkta dönüşüm programıyla birlikte son yıllarda sağlığın piyasalaşması ve iktidar tarafından kullanılan dil, şiddet vakalarında artış yarattığını belirterek, “İstatistiklere yansıyan günde ortalama 33 şiddet vakasıyla karşı karşıyayız. 17 Nisan’da Ersin Arslan’ın öldürüldüğü gün tüm ülkede alanlara çıktık. 17 Nisan da sağlıkta şiddetle mücadele günü ilan edilmesini ve Sağlıkta Şiddet Yasasının çıkarılmasını istedik. Hükümet tüm çağrılara kulak tıkadı. Israrla sağlığa erişimi daha da zorlaştırıyor, bu uygulanan yanlış politikalar sağlıkta şiddetin katlanarak artmasına devam ediyor. Üzülerek izliyoruz Şehir Hastaneleri adı altında hastaneler şehrin dışına taşınıyor, halk daha fazla prim ödeyerek daha zor hizmet alıyor” şeklinde konuştu.  
 
80 milyon ülke nüfusunda geçen yıl acil servise başvuran 130 milyon hasta olduğunu dile getiren Ulaşoğlu, şöyle devam etti: “Poliklinikte katkı katılım payı ödemek istemeyen, gün geçtikçe yoksulluğa düşen hastalar acil servislere başvuruyor. Acil servisin iş yükü artıyor, hastaya zamanında müdahale gecikiyor. Hastalar medyadan öğrendiği ve iktidarın kullandığı dil sebebiyle insana yakışır şekilde alamadığı sağlık hizmetinin sorumlusu olarak sağlık emekçilerini görüyor. Artık yeter bu ülkede adalet ve hukuk istiyoruz. Valiyi, hastane başhekimini, İzmir emniyet güçlerini göreve çağırıyoruz. Halkımızın, hastalarımızın güvenli, daha nitelikli sağlık hizmeti almasının birinci koşulu hizmeti verenlerin güvenliği ve rahatlığıdır.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.