Sabiha Gökçen darbe davasında yargılanan askerler El Bab'da operasyonda

Sabiha Gökçen darbe davasında yargılanan askerler El Bab'da operasyonda

Darbe girişimi gecesi Sabiha Gökçen Havalimanı'na işgale gittikleri gerekçesiyle yargılanan askerlerin davası bugün başladı.

Darbe girişimi gecesi Sabiha Gökçen Havalimanı'nı işgale gittikleri gerekçesiyle rütbeli olan 28 askerin tutuklu, 34 erin ise tutuksuz yargılandığı 62 sanıklı davaya Silivri Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda başladı. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu yargılanan 28 rütbeli asker ile tutuksuz yargılanan 34 erden 15'i katıldı. Sanıkların kimlik tespiti yaklaşık 1 saat sürdü.
Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, kimlik tespitinin ardından iddianamenin özetleneceğini, ardından da tutuklu sanıkların sorgusuna geçileceğini belirterek, duruşmaya da 2 saatte bir 15'er dakikalık ara vereceğini söyledi.

'TUTUKSUZ ERLERİN BAZILARI EL BAB OPERASYONU'NDA'

Mahkeme Başkanı Öztürk, tutuksuz yargılanan erler için görev yaptıkları Nurettin Baransel Kışlası 2. Zırhlı Tugayı'na tebligat çıkardıklarını, gelen yanıtta tebligat çıkarılan erlerin bazılarının El Bab operasyonuna katıldıkları için yurt dışına gittikleri, sınır dışına tebligat yıpalamayacağı için duruşmaya gelmeyen tutuksuz sanıklara ikinci tebligatın yapılmadığını söyledi.
Duruşmada iddianamenin kabul kararı ve özetinin okunmasının ardından sanıkların savunmasına geçildi. Tutuklu sanık Yüksel Özdemir, uzman çavuş olduğunu söyleyerek, Sabiha Gökçen Havalimanı’na terör saldırısı olacağı şeklinde ihbar olduğunu, bu nedenle emniyet güçlerine destek amacıyla gönderildiklerini belirterek, "Görev tanımım içinde silah kullanmaya yetki ve hakkım yoktu" dedi.

'KARŞIMIZDA FETÖ OLACAĞINI SANIYORDUK, HALK VARDI'

Uzman erbaş tutuklu sanık Yusuf Yaylaz, olay günü bölük komutanının bölük oluşturduğunu, mangalarda bir eksik olduğunu söylediğini belirterek, "Bölük komutanı bize Ankara’dan Kara Kuvvetleri Komutanları’nın geleceğini söyledi. Biz de katılmak zorunda kaldık. O gün bize 3. Kolordu Komutanlığı’ndan tatbikat mesajı gelmişti. Cephaneliğe gidip üstümüze düşen mühimmatı aldık. Kışladan çıktık, E5’te ilerlerken polis bize eskortluk yaptı. Havalimanına vardık. Alana 100 metre kala bizi halk karşıladı. Karşımızda FETÖ olacağını sanıyorduk, meğer karşımızda halk varmış. Oraya vardığımızda vatandaş bize tepki gösterdi. İçinde bulunduğumuz araçtan hiç ateş açılmadı" ifadelerini kullandı.


'DARBEYİ TELEVİZYONDAN ÖĞRENDİM'

Tutuklu sanık Yavuz Türk ise sözleşmeli uzman erbaş olarak görev yaptığını, 15 Temmuz’da bölükte normal mesaiye başladıklarını, öğleden sonra yarbay Şakir Çınar’ın kendilerine denetleme olacağını söylediğini hatırlatarak, "Akşam saat 21.00’i geçmişti. Kışladan çıktık. Sabiha Gökçen’e gidene kadar halk bizi alkışladı. Limana varmadan 1 buçuk kilometre önce trafik tıkanmıştı. Bir arkadaşımıza gelen telefonla olayı anlamaya başladık. Limanın önünden geri dönmeye çalıştık. Yakında bir fidancı vardı, oranın bekçisine durumu izah edip içeri girdik. Televizyondan darbe olduğunu öğrendik. Bir arkadaşımız yakınını arayarak yardım istedi. Bize sivil kıyafet getiren arkadaşımızın yakınının evine gittik. Geceyi orada geçirip ertesi gün birliğe döndük. Elazığ’da 1 Ağustos 2016 tarihinde resmi nikahım vardı. Ailem, nişanlım mağdur oldu. Beni bu duruma düşürenlere hakkımı helal etmiyorum” şeklinde konuştu.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Maltepe Nurettin Baransel Kışlaşı 2. Zırhlı Tugayı'nda görevli bir yüzbaşı, 3 üstteğmen, 4 astteğmen ve 20 uzman çavuştan oluşan 28 rütbeli ile 34 er hakkında 15 Temmuz gecesi devlet büyüklerinin kullanma ihtimaline karşı Sabiha Gökçen Havalimanı'na işgal amacıyla gittikleri belirtiliyor.
Rütbeli 28 askerin tutuklu, 34 erin tutuksuz yargılandığı iddianamede sanıkların tümü için 4 ayrı suçtan ceza isteniyor. Sanıklar, "Cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Cebir ve şiddet kullanarak hükumeti ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından üç kez ağırlaştırılmış müebbet ve "Silahlı terör örgütüne üye olmak", "Üye olmamakla birlikte silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçlarından 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.