Rus basınına konuşan Lavrov, bölgede yaşanan gelişmeler, Suriye'deki durum ve NATO faaliyetleriyle ilgili açıklamalarda bulundu.

'KÜRT SORUNU KİLİT ÖNEM TAŞIYOR'

Suriye'de devlet yapısını korumak ve tüm Ortadoğu'daki durumu istikrara kavuşturmak açısından Kürt sorununun kilit öneme sahip olduğunu söyleyen Rusya Dışişleri Bakanı, şöyle konuştu: "Suriye'deki müdahalemiz, bu ülkedeki tüm etnik gruplar ve mezheplerin barış ve uyum içinde yaşaması ve birleşik bir ülkede kendini rahat hissetmesi için gereken uzlaşıyı bulmayı öngörüyor."

SURİYE HÜKÜMETi VE KÜRTLER ARASINDA 4 GÖRÜŞME

Lavrov, Rusya'nın birleşik bir devleti koruma amacıyla Suriye hükümeti ve Suriyeli Kürtler arasında diyaloğun kurulmasına yardımcı olduğu belirterek, geçen yılın Haziran — Aralık döneminde 4 görüşmenin düzenlendiğini aktardı.

Bu diyaloğun yararlı olduğunu kaydeden Rus bakan, "Anlaşmanın sağlanması için büyük potansiyel görüyoruz. Tarafların tutumunda var olan çok sayıda ortak payda ve son zamanlarda gözlemlediğimiz yapıcı eğilimler bunu kanıtlıyor" diye konuştu.

'NATO EYLEMLERİ KIŞKIRTICI'

Lavrov NATO'ya ilişkin olarak, "İttifakın Rusya'ya sınır bölgelerde gerçekleştirdiği eylemler elbette kışkırtıcı ve istikrarsızlaştırıcı nitelik taşıyor. Bunların arasında, Polonya ve Baltık ülkelerine ek askeri birliklerinin yerleştirilmesi de var. Üstelik Doğu Avrupa'nın diğer ülkelerinde, örneğin Bulgaristan ve Romanya'da da benzeri gelişmeler gündeme geliyor" dedi.

Bazı NATO ülkelerinin silahlı güçlerini modernize etme ve yeni askeri altyapı inşa etme planlarını hayata geçirmesinin ve Rusya sınırları yakınlarında askeri tatbikat sayısını önemli ölçüde artırılmasını diğer kışkırtıcı eylemler arasında gösteren Lavrov, bu konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

'FÜZE SAVUNMA SİSTEMİ TEDİRGİNLİK YARATIYOR'

"Avrupa'da ABD füze savunma sisteminin yapımına devam edilmesi büyük bir tedirginlik yaratıyor. Bu sistemin gerçekte Rusya'yı hedef alıyor olmasından hiçbir zaman kuşku duymadık. NATO'nun Rusya'yı caydırmaya yönelik 'eski yeni' politikası güvensizliği artırıyor ve Avrupa kıtasındaki güç dengesini bozuyor."

'AVRUPA'DAKİ ASKERİ VE SİYASİ DURUMU GÖZLEMLİYORUZ'

Avrupa'da mevcut ve gelecekte olası askeri ve siyasi durumu gözlemlediklerini anlatan Lavrov, Rusya sınırlarını ve ulusal çıkarlarını korumaya yönelik kapsamlı bir yaklaşımı sürdüreceklerini belirterek, "Rusya'nın karşılaştığı risklere bu şekilde yanıt veriliyor. Potansiyel ve gerçek tehditleri etkisizleştirmek için adımlar atılıyor" yorumunda bulundu.

'GERİLİMİN YATIŞMASINDAN YANAYIZ'

Rusya'nın barışçıl bir ülke olduğunu kaydeden bakan, şöyle dedi: "Ama bizim barışseverliğimiz, her durumda vatanımızın güvenliğini sağlama yeteneğine dayanıyor. Bununla tutarlı olarak, Avrupa'daki askeri ve siyasi gerilimin en kısa sürede yatışmasından yanayız."

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in Rusya'nın NATO için doğrudan tehdit oluşturmadığı yönündeki açıklamasına dikkat çeken Lavrov, "Aklıselimin üstün gelmesini ve siyasi çıkarlar uğruna Doğu'dan tehditle korkutmanın geçmişte kalmasını umut ediyoruz" ifadelerini kullandı.

KARLOV SUİKASTİNDEN SONRA YENİ MEKANİZMA

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov öldürüldükten sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in emirlerine uygun olarak yurtdışındaki kurumların ve personelin güvenliğini sağlama yönünde ek tedbirlerin alındığını söyleyen Lavrov, Rusya'nın sürekli olarak yurtdışındaki diplomatların fiziksel güvenliğini artırma konusu üzerinde çalıştığını belirterek, "Bazı ülkelerde, yerel yönetimlerin onayıyla, Rus özel tim askerleri görev yapıyor. Birçok ülkede de yerel güvenlik şirketlerinin hizmetlerinden yararlanıyoruz" dedi.

'KİEV İNATLA ASKERİ ÇÖZÜM ARIYOR'

Ukrayna'nın kaba bir biçimde Minsk anlaşmasını ihlal ettiğini belirten Rusya Dışişleri Bakanı, "Kiev görünüşe bakılırsa bu anlaşmayı uygulama niyetinde değil. İstikrarlı barışı sağlamaya yönelik çabalar yerine Kiev'deki yönetim inatla çatışmaya askeri çözüm bulmaya çalışıyor. 2014-2015 yıllarında bu tür maceraların onlar için nasıl bittiği çok iyi biliniyor" diye konuştu.
Lavrov, bölgede görev yapan AGİT gözlemcilerinin, Donbass'taki son gerilimden, Kiev'deki yönetim ve radikal milliyetçilerin sorumlu olduğunu teyit ettiğini hatırlattı.