Korona'dan korunmanın yolları

Korona'dan korunmanın yolları

Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve 30’dan fazla ülkeye yayılan koronavirüsten korunma yollarını anlatan Prof. Dr. Özlem Azap, hasta olmayan kişilerde maske kullanımının “yalancı bir güvenlik” hissine yol açtığını ifade ederken, el hijyeninin önemine di

Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan Koronavirüs, İngiltere, İran ve İtalya dahil 30'dan fazla ülkeye yayıldı. Çin’den sonra Koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısının en fazla olduğu ülke İran oldu.  Resmi rakamlara göre İran’da çoğu Kum kentinde olmak üzere 95 vaka tespit edildi. Virüsten kaynaklı ölümlerin sayısı ise 15 olarak açıklandı.İran’dan 22 Şubat’ta giriş yapan 5 kişi, yüksek ateş görülmesi sebebiyle Koronavirüs şüphesi ile hastaneye kaldırıldı. Ardından sonuçların negatif çıktığı belirtildi.
 
Türkiye, Irak, Afganistan, Pakistan, Ermenistan virüsün yayılmasının önlenmesi amacıyla İran ile sınırlarını kapattı.
 
Van’da Koronavirüsü şüphesiyle hastaneye kaldırılanlardan negatif sonuçlar alınırken, Türk Hava Yolları'nın (THY) İran'ın başkenti Tahran'dan havalanarak İstanbul'a gelmek üzere hareket eden 132 kişinin bulunduğu yolcu uçağı Koronavirüs şüphesiyle Ankara'daki Esenboğa Havalimanı'na acil iniş yaptı.
 
Yolcular ile birlikte 8 mürettebatın Zekai Tahir Burak Hastanesi ile Bilkent Klinik Konukevi'ne tahliyesinin tamamlanması ardından Sağlık Bakanlığı görevlileri dezenfekte işlemine başladı.
Koronovirüs’ün her an Türkiye’de tespit edilmesine karşı, virüsten korunmanın yollarını Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı bölümünden Prof. Dr. Özlem Azap anlattı.
 
Koronavirüs ailesinin soğuk algınlığı ve nezle gibi hastalıklara yol açtığına dikkat çeken Azap, “Çin’in Vuhan kentinde, deniz ürünlerinin satıldığı bir yerde kaçak yaban hayvan etlerinden bulaştığı düşünülüyor. Mühtemelen yarasalardan insanlara geçti. Daha sonra insandan insana buluşma özelliği kazanarak giderek yayılmaya başladı” dedi.
 
Virüsün solunum yoluyla bulaştığını dile getiren Azap, insandan insana (direk temasla) bulaşmayı önlemek için alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:
 
“* Koronavirüsü teşhisi konulmuş hasta kişilere bir metreden daha fazla yaklaştığımız an bulaşabilir.  Hasta olan kişilere mümkün olduğunca yaklaşılmamalı. Bunu önlemek için hasta kişilerin, mümkün olduğunca toplum içine çıkmaması, çıkmak zorunda kalırsa da maske takması gerekir.
 
* Çok fazla tokalaşmaktan ve sarılmaktan kaçınılmalı.
 
* Öksürdüğümüz ya da hapşurduğumuz zaman yanımızda mendil yoksa kolumuzun içine hapşurmalı ya da öksürmeliyiz. Bu sadece koronavirüsü için değil aynı zamanda diğer soğuk algınlığı ve  grip için de bir koruma yöntemi.
 
* El hijyeni çok önemli. Dışarıdan eve gelir gelmez mutlaka ellerimiz yıkamalıyız. Mümkün olduğunca sabun ve bol su ile, parmak aralarını, elin üst kısmını, avuç içini yıkamak ve ardından kurulamak gerekiyor. Sadece sudan geçirmek olmaz. 
 
Gün içinde dışarıda kaldığımız sürede yanımızda su gerektirmeyen el dezenfektanları bulundurmamız gerekir. Metroda, otobüslerde yolculuk yaparken markette alış veriş yaparken işimizi bitirdiğimiz an dezenfektanları kullanmakta fayda var."
 
Kamusal alanların insanların birbiri ile daha fazla temas kurduğu yerler olduğunu vurgulayan Azap, bu alanlarda alınacak önlemleri şöyle açıkladı:
“* Sık sık havalandırılmalı.
 
* Yüzey temizliğine önem verilmeli. Günde 2 kere siliniyorsa bu sayı iki katına çıkartılmalı. Bu ev için de geçerli.
 
* Bu yerlerde el dezenfektanları bulundurulmalı.”
 
Koronavirüs belirtilerinin gribe çok benzediğini ifade eden Azap, hangi belirtilerde hastaneye başvurulması gerektiğine ilişkin de şunları anlattı:

“* Grip ve nezle hastalığının belirtilerinin yanında herhangi bir hastalığı olmayan genç kişiler nefes darlığı çektiği an doktora başvurmalı.
 
* Kanser, böbrek hastası,  kalp nakli olan, bağışıklık sistemini baskılayan tedavi alanlar ise normal grip belirtilerinde bile hemen hastaneye gitmeli.”
 
Sağlık Bakanlığı’nın hasta olmayan kişilerin maske takmasına gerek olmadığını açıkladığını ifade eden Azap, maske takmanın “yalancı bir güvenlik hissine” yol açabildiğini aktardı. Azap, “Maske taktığı için ‘tamam ben korunuyorum’ algısı oluşuyor. Hasta olanların maske takması öneriliyor. Hasta olmayanların ise maske takmadan önce saydığımız gerekli tedbirler alması daha önemli” dedi.
 
Her geçen gün giderek yayılmaya devam eden virüs için henüz bir ilacın bulunmadığını kaydeden Azap, “Yanlış bilgilendirmeden kaçınalım. Sağlık Bakanlığı’nın, Dünya Sağlık Örgütü’nün alınması gereken önlemlere ilişkin hazırladığı broşürleri dikkate alalım. Panik yapmadan, gerekli önlemlerimiz almaya çaba gösterelim” çağrısında bulundu. (MA / Zemo Ağgöz)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
1 Yorum