Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine (DBB) bağlı Hayvan Bakımevi Ve Rehabilitasyon Merkezi’nde köpeklerin kısırlaştırma adı altında zehirlendiği ve işkence uygulamalarına maruz bırakıldıklarını ileri sürüldü. İddialar üzerine Avusturya’dan gelerek, Hayvan Bakımevi Ve Rehabilitasyon Merkezi’nde incelemelerde bulunan hayvan hakları aktivisti Filiz Kaya, hayvan barınağında katliam yaşandığını söyledi. 
 
Barınakta yaşanan durumu öğrenmesi üzerine vatandaşı olduğu Avusturya’dan inceleme yapmak üzere Diyarbakır’a geldiğini belirten Kaya, yaşananlar karşısında şok olduğunu söyledi. Barınağı takibe alan Kaya, hayvan barınağında köpeklerin kısırlaştırma adı altında zehirlendiğini ileri sürdü. Barınakta köpeklere verilen ilacı laboratuvara gönderdiğini sözlerine ekleyen Kaya, ilacın çok etkili bir zehir olduğunu ve bir köpeği 10 dakika içinde öldürdüğünü tespit ettiklerini kaydetti. 
 
Kaya, DBB çalışanı Sağlık İşleri Daire Başkanı Vahap Saçaklıdır’ın tespitten sonra barınakta bulunan zehri lavaboya döktüğünü aktardığını ifade etti.
 
DBB’ye bağlı barınakta meydana geldiği ileri sürülen bir başka iddianın ise barınakta müdür olan ve aynı zamanda barınakta veterinerlik yapan Kader Ertem İçen’in, barınağa gelen köpek mamalarının kendisine ait Petshome’da sattığı iddia edildi. İçen’in, kamu görevlisi olduğu için Petshome’yi ortağı olan Erhan Baran adında bir kişi üzerine açtığı ileri süren Kaya, bu Petshome’da köpeklerin kulak ve kuyruklarının para karşılığı isteyen kişilere kestirildiğini dile getirdi. 

Kaya, çeşitli kurumlar tarafından barınağa gönderilen ekmeklerinde Bağlar ilçesinde bulunan bir hurdacıya kilo karşılığı satıldığını savundu. Barınakta köpeklerin açlıktan küçük yavruları yediğini belirten Kaya, iddialarını ispatlamak için gizlice fotoğraf ve video çektiğini söyledi. 

Hayvan Bakımevi Ve Rehabilitasyon Merkezi’ne yönelik iddialar üzerine Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı yazılı açıklama yaptı. 12 yıl önce inşa edilen Hayvan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nin 400 köpek ve 60 kediye ev sahipliği yaptığı belirtilen açıklamada, sahipsiz olup dışarıda yaralanan veya hasta olan hayvanların tedavi edilerek, barındıkları bir merkez olduğu hatırlatıldı. 
 
Yaklaşık 2 ay önce Hayvan Bakımevi Ve Rehabilitasyon Merkezi ile ilgili ciddi şikayetler üzerine anında yapılan müdahalede 2 personelle ilgili soruşturma başlatıldığı aktarılan açıklamada, şöyle denildi: “Ancak, mevcut barınağımızın artık 15 bin 355 kilometrekare yüz ölçümüne sahip ve 17 ilçeyi kapsayan kentimizdeki yardıma ve bakıma muhtaç hayvanların ihtiyaçlarının karşılamadığı tespitinden hareketle daha modern ve daha donanımlı bir Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi projesini hazırlayarak ihale sürecini başlattık. Projelendirdiğimiz bu çalışma kapsamında 17 dönüm alan üzerinde kurulacak barınakta; güvenlik kulübesi, idari bina, ameliyathane, postoperatif bölümü, röntgen ve ultrason odası, muayene odası, yoğun bakım odası, teknik personel odaları, WC, mescit, kafeterya, soğuk hava deposu, eğitim salonu ve üç tip olmak üzere 52 adet hayvan kulübesi ile bir adet büyükbaş hayvan barınağı, kedi evi, karantina bölümü ve otopark yer alacaktır. Bu çalışma çerçevesinde, sokak hayvanları için ilçelerimizde istasyonlar kurulması ve anında müdahaleyi sağlayacak Mobil Kısırlaştırma ve Hayvan Ambulansı alımlarının yapılmasını da projelendirdik.” 
 
Açıklamanın devamında köpeklerin telef edilmesinin ortaya çıkmasıyla ilgili şu ifadelere yer verildi: “Bugün yeniden hayvan barınağı ile ilgili benzer bir durumla karşı karşıyayız. Yaşanan üzücü olayla ilgili ilk günden itibaren barınak bünyesinde görev yapan 1 sorumlu, 3 yardımcı teknik personel ve 4 saha personeli hakkında soruşturma başlattığımızı, ex olan 6 köpeğimizi otopsi işlemleri için Elazığ’a gönderdiğimizi belirtmek; bu olayla ilgili tarafımızdan kaynaklanan en ufak bir hatanın dahi sorumlularını açığa çıkaracağımızı ifade etmek isteriz.”
 
“Yüksek sayıda hayvan öldürüldüğüne” dair iddiaların asılsız olduğu savunulan açıklamada, “Hayvan barınağında 10 yılın üzerinde hala yaşayan köpeklerimizin bulunduğu gibi 50’nin üzerinde engelli hayvan da uzun zamandır burada yaşamaktadır. Bunun bilinçli bir şekilde linç kampanyasına dönüştürülmek istendiğinin farkındayız. Bizim için insan ne kadar değerliyse, doğa ve doğayı oluşturan canlı-cansız tüm varlıklar da aynı derecede değerlidir. Bu konuda kapımız kentteki tüm doğa ve hayvan severlere açıktır. Sıkıntıları ve sorunları aşmak ancak ve ancak kent olarak bir arada durmamıza bağlıdır” denildi.