Hakkarili kağıt toplayıcıları: Evde kalsak açlıktan öleceğiz

Hakkarili kağıt toplayıcıları: Evde kalsak açlıktan öleceğiz

Salgın tehdidi, soğuk hava ve para cezalarına rağmen sokakta kâğıt toplayarak günübirlik kazandıkları paralarla yaşamlarını idame eden kağıt toplayıcıları, yazılan cezalar nedeniyle çalışamayacak durumda olduklarını söyledi. 

Gece gündüz demeden sokakta çalışan kâğıt toplayıcıları, yaklaşık bir yıldır koronavirüsten (Kovid-19) dolayı her zamankinden daha fazla zorlanıyor. Virüsün çöp konteynırlarında, herhangi bir eşya üzerinde 72 saat canlı kalabildiği yönündeki açıklamalar ardından sokakta “atıkların” toplanması tümüyle yasaklandı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) 22 Mart 2020 tarihinde “salgın tedbirleri” kapsamında kâğıt toplayıcılığını yasakladığını duyurmuş, atık kâğıt toplayıcılarının ihtiyaçları ise ABB’nin Barınma Evi'nden karşılanacağını açıklamıştı. Ancak yaklaşık bir yıldır Ankara’da kâğıt toplayan emekçilere sadece bir kez kumanya ve 300 TL maddi yardımı yapıldı. İşleri yasaklanan, ihtiyaçları karşılanmayan kâğıt toplayıcıları, tüm zor koşullara rağmen çalışmak için dışarı çıktığında ise bu sefer haklarında ağır para cezaları kesildi.

 MA'dan Emrullah Acar'ın haberine göre Hakkari’den göç edip Ankara’ya yerleşen, Metin Kahraman (37), İbrahim Uyar (24) ve Bekir Bayhan (39), Çankaya ve Kızılay’da kağıt toplayarak, yaşamlarını idame ettiriyor.

Salgında kağıt toplamak yasak olmasına rağmen sokaklara çıkıp, kağıt toplamak zorunda kalanlara Kabahat Kanunu ihlal ettikleri gerekçesiyle 187 TL para cezası kesiliyor. Salgın, ekonomik kriz, hayat pahalılığı, işsizlik gibi sorunların yaşandığı bir dönemde sokaklarda kağıt toplayıp, yaşamlarını idame ettirmek isteyenler bu sefer para cezalarıyla karşı karşıya kalıyor. 

Yıllardır kağıt toplayan Kahraman, Uyar ve Bayhan, yaşadıkları zorlukları, haklarında kesilen para cezalarını ve taleplerini Mezopotamya Ajansı’na anlattı. 

Yaklaşık 20 yıldır kâğıt topladığını anlatan Kahraman, son bir haftada 4 kez kâğıt topladığı için 187 TL para cezası kesildiğini söyledi. Bütün sıkıntılara rağmen çalışmaya devam etmek zorunda olduğunu altını çizen Kahraman, polislerin Hakkarili olduklarını öğrendiğinde tavırlarının daha sertleştiğini GBT yapıp “çalışmayacaksın” diyerek, ceza kestiklerini anlattı.

Polislerin ceza yazarken kendilerine “Çalışmayın gidin evinizde oturun” dediğimi aktaran Kahraman, “Bize ‘evde oturun’ diyorlar ancak bir gün işe gelmezsem çocuklar evde aç kalacak. Bu işe tutunduk ama rahat bırakmıyorlar. Biz kimsenden bir şey istemiyoruz, dilenmiyoruz kendi emeğimizle geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz. Kimseye zararımız yok, hırsızlık yapmıyoruz herkes bu civarda bizi sever” şeklinde konuştu.

Günübirlik kazandıkları paralar ile fatura ve kiralarını ödediklerini anlatan Kahraman, “Tamam biz evimizde oturalım ama bizim faturalarımızı, kiramızı ödesinler. Biz bu soğukta keyfi olarak çalışmıyoruz, hepimizin bakmakla yükümlü olduğu aileleri var. Bir yıldır salgın var sadece devlet bin TL, ABB ise bize 300 TL verdi. Şaka gibi. Bin 300 TL ile bir yıl boyunca evde kalmamız mümkün değil. Verilen ücret bizim evin 10 günlük ihtiyaçlarını bile karşılamıyor” diyerek tepkisini dile getirdi.

19 yaşından bu yana kağıt toplayan Bekir Bayhan da kendisine iki günde bir ceza kesildiğini kaydetti. Bayhan, “Bildiğimiz başka bir meslek yok, bu işi yapmaya mecburuz. Kâğıt toplamaya çıkmadığımız gün aç kaldığımız gün demek. Günde 17 saat ayakta çekçeklerle sokak sokak dolaşıyoruz. Havanın soğuk olması bizi çok zorluyor, günde kazandığımız 70-80 TL’dir. Bu kazandığımızın iki katı bize ceza yazıyorlar. Kesilen cezaları ödemek için bile gece gündüz çalışmamız lazım. Bu muameleye maruz kalmak istemiyoruz” dedi.

Evde kalın demekle sorunun çözülmediğini anlatan Bahyan, “Evde kalın dedikleri zaman bize yardım etmeleri lazım. Sosyal bir devlet olduğumuz söyleniyor ‘evde kalın devlet sizin giderlerinizi salgın bitene kadar karşılayacak’ denilmesi lazım. Ancak bize kimse yardım etmiyor” dedi.

9 yaşından bu yana yaklaşık 15 yıldır kâğıt topladığını dile getiren İbrahim Uyar ise, “Salgına rağmen çöplerde kağıt topluyoruz çünkü evde kalsak açlıkta öleceğiz. Babam, kız kardeşim ve abim hepimiz kâğıt topluyoruz. Bugüne kadar devletin bir yardımını görmedik, devletten de bir yardım talebimiz yok bize cezalar yazmasınlar yeter. Devletin vatandaşına yardım etmesi gerekirken günübirlik kazandığı paralara konmaya çalışması trajikomik. Hırsızlık yapsak eminim polis bize bir şey demez ancak emeğimizle kazanmaya çalıştığımız zaman bizi engelliyorlar.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.