'Hakkari'deki patlamanın izahatını sabırla bekliyoruz'

'Hakkari'deki patlamanın izahatını sabırla bekliyoruz'

MHP lideri Bahçeli Şemdinli'deki askeri üs bölgesinde yaşanan patlamaya ilişkin hükümetten 'makul izahat' istedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 7 askerin yaşamnı yitirdiği Hakkari Şemdinli'deki askeri üs bölgesinde yaşanan patlamaya ilişkin konuştu.

Bahçeli, "Süngü Tepe’deki patlamanın makul ve mantıklı izahatını sabırla bekliyoruz. Patlamada herhangi bir ihmal, gevşeklik varsa sorumlular ağır şekilde cezalandırılmalıdır" dedi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, patlamada hiçbir dış etkinin söz konusu olmadığını söylemiş, patlamayı yüksek basıncın neden olduğu alevin tetiklediğini ifade etmişti. PKK ise patlamayı kendilerine bağlı güçlerin gerçekleştirdiğini açıklamıştı.

Grup toplantısında konuşan Bahçeli'nin açıklamaları şöyle:

HAKKARİ'DEKİ PATLAMA: Hakkari'deki mühimmat patlaması milletimizi acıya boğdu. 5 Eylül 2012'de Afyonkarahisar'da bulunan kışlada patlama yaşanmış, 25 evladımız şehit düşerken üçü sivil olmak üzere 11 evladımız da yaralanmıştır.

Süngü Tepe’deki patlamanın makul ve mantıklı izahatını sabırla bekliyoruz. En ufak dikkatsizlik, en ufak ihmal vahim sonuçlara kapı aralayacaktır. Mehmetlerin canı devlete emanettir. Vatan görevini yapan her evladımız bizim için paha biçilemez önemdedir. Patlamada herhangi bir ihmal, gevşeklik varsa sorumlular ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Kaldı ki Afyonkarahisar'daki patlamanın müsebbipleri bu yıl cezalarını almışlardır.

Parçalanmamızı kurguladılar, devleşen mücadele ile engel olduk, hâlâ durmuyorlar.

YPG-PKK nasıl ayrılacak diye sorduk; ABD'nin YPG'yi kollayıp PKK'yı hedef haline getirmesi tamamen kandırmacadır.

Önümüzde başka seçenek kalmamıştır. 6 Kasım'dan sonra Trump yönetiminin soğukkanlı şekilde karşılıklı egemenlik haklarına saygı gösteren görüşe dönmesi gerekmektedir.

Dünya soğuk savaş dönemindne çıksa da sıcak çatışma hesaplarının kucağına çoktan düşmüştür. Paylaşım kavvgaları, hakimiyet mücadeleleri ağırlaşarak, şiddetlenerek devam etmektedir. Burada asıl mesela Türkiye'nin çözülüp çözülmeyeceğidir. 

Topraklarımızı işgal etmişlerdi savaş meydanlarında esarete itiraz ettik, çok güçlü şekilde 'Hayır' dedik. Türkiye'de hiçbir emperyalist senaryo bugünkü şartlarda hayata geçemeyecektir. Türkiye'nin siyasi, eknoomik, poitik kanallardan önüne geçmek, irade ve istikrarına ipotek koymak için her yerden medet umuyorlar. Güvence büyük Türk millet, yegane güç Türkiye Cumhuriyeti'dir. 

PARİS'TEKİ 1. DÜNYA SAVAŞI ANMASINA TEPKİ: Paris'teki anma toplantılarında milliyetçilik adeta öcü gibi gösterilmiş, neredeyse nefret objesi olarka gösterilmiştir.

Birinci dünya savaşında yaklaşık 20 milyon kişi hayatını kaybetmiştir, Dünya üzerinde yaşanantahribat korkunç boyutlara ulaşmıştır. Savaş, Fransa'da bir demiryolu vagonunun içinde imzalanan ateşkes anlaşmasıyla son bulmuştur. Bu anlaşma aynı zmanada Osmanlı İmparatorluğu'nun da ölüm  fermanı olmuştur. Savaşı istedikleri zaman başlatmışlar sonra da bitirmişlerdir. Ancak en büyük bedeli biz ödemiş, en fazla acıyı biz çekmiştik.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI'NA TEPKİ: Birlik beraberliğimizi çürütmeye başlayan bir akıntı hız kazanmaktadır. Atatürk üzerinden Cumhuriyet ile hesaplaşılmaktadır. Mukaddesata tahammülsüzlük sergilenmektedir. Türklük üzerinden millet ile hesap görülmektedir. Bitmiş, kapanmış ezan tartışması ile vicdanımız örselenmektedir. Türkiye üzerinde kumar oynanmaktadır. Bir yandan bunlar olurken, Diyanet İşler Başkanı'nın esef verici ziyareti gündeme oturmuştur. Cübbesini giyip, eline hediyesini alığ fesli Türk düşmanını ziyarete gitmiştir. Bunun hasta ziyareti olduğu Diyanet tarafından açıklanmıştır. Kimin, nerede, kimle düşeceği bizim tartışacak konumuz değildir. Fesli provakötürü ziyaretin tarihi manidardır. Diyanet İşleri Başkanı sorarım sana, bula bula 9 Kasım'ı mı buldun? Diğer günler torbaya mı girdi? Mustafa Kemal'e saldıran şahsı 9 Kasım'da ziyaret neyin nesidir? Yunan galibiyetine şükür diyen fesli münafığı 9 Kasım'da ziyaret etmek arka çıkmak, yanında olmak değil midir? Ne istiyorsunuz Cumhuıriyet'ten. Diyanet İşleri'nin görevi, vatansızları anma görevi değildir. Mustafa Kemal, milletimizin ortak değeridir. Bu yolun sonu karanlıktır, hüsrandır, buhrandır. Tartışmalı görevler içinde olan Diyanet İşleri Başkanı'nın erdemli kararı alması gereğini derhal yapması tavsiyemdir

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.