Güney Afrika'nın Barışı Diyarbakır'da anlatıldı

Güney Afrika'nın Barışı Diyarbakır'da anlatıldı

Diyarbakır’da 'Toplumsal Barışın İnşasında Sivil Toplumun Rolü: Güney Afrika Deneyimi çalıştayı düzenledi. Bir zamanlar kanlı bıçaklı iki düşman olan Meyer ve Bhabha Güney Afrika deneyimlerini paylaştı.

HAKKARİ OBJEKTİF HABER

Sur ilçesindeki Demir Otel’de düzenlenen çalıştaya, Diyarbakır, Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı, Yenişehir Belediye Başkanı Belgin Diken, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, DİTAM Başkanı Mehmet Vural, Ak Parti Batman eski Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Türkiye Barış Vakfı Temsilcisi Hakan Tahmaz, gazeteci-yazar Aydın Selcen, Şair  Hicri İzgören, DİTAM Başkan Yardımcıları Sedat Yurtdaş, Meral Özdemir, Mesut Azizoğlu, Türkiye’nin farklı kentlerinden 100’ü aşkın sivil toplum örgütü temsilcisi, gazeteci ve aktivist katıldı.

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan DİTAM Başkanı Mehmet Vural, DİTAM’ın 2010 yılından beri barış üzerine çalışan bölgenin ve Türkiye’nin çeşitli kentlerinde sivil toplum örgütlerinin, gazeteci ve aktisitlerin görev aldığı bir düşünce kuruluş olduğunu söyledi.

Toplumsal barışın önemine dikkat çeken Vural, barış için en önemli unsurun cesaret ve kararlılık olduğunu kaydetti. 

Ardından söz alan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı ise çok önemli bir süreçte barış konusunu ele alan bir toplantının Diyarbakır’da düzenlemesinde büyük emekleri olan DİTAM’a teşekkür ederek bu buluşmanın güzel şeylere vesile olmasını diledi.

Kürtlerin tarihlerinde çok acılı seanslar olduğunu belirten Mızraklı, Güney Afrika deneyiminin ele alınmasının önemini vurguladı.

DİTAM Başkan Yardımcısı Sedat Yurttaş modetörlüğünde Güney Afrika’da bir zamanlar kanlı bıçaklı olan Ulusal Parti Baş müzakereci, Anayasa Bakanı De Klerk ve Mandela Hükümetlerinde bakanlık yapmış Polis şefi Roelf Meyer ile Güney Afrika Ulusal Kongresi (ANC) Müzakerecisi, Senato Başkanı ve Anayasa İşleri Komitesi Üyesi Muhammed Bhabha Afrika deneyimlerini paylaştı.

Roelf Meyer, Diyarbakır’da bulunmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu belirttiği konuşmasında, 30 yıl önce Güney Afrika’da barış görüşmesi yaptığı Mohammed Blapha ile düşman olduklarını, ancak bugün dost olduklarını ifade etti.

Mandela’nın koşulsuz bir şekilde cezaevinde çıkarıldığını anlatan Meyer,  “Bir Pazar günü Mandela cezaevi kapılarını açtık ve Mandela serbest kaldı. Birleştik. Çok iyi bir geleceğe hazır olduk.  Geçmişte yaşadıklarımızı tartışmak yerine geleceğe baktık. Bu süreçler her yerde farklıdır. Birçok yerde çalıştık. Güney Afrika’da barışı sağlayabiliyorsak, dünyanın her yerinde barış sağlanır. Bir şekilde başardık. Aslında savaş Mandela’nın liderliği sayesinde alt edilebildi. Böyle masalarda konuşarak yapabildik. Çok uzun süremizi aldı. Bu müzakereler 60 yılımızı aldı” ifadelerini kullandı.

Barışın mucize olmadığını aktaran Meyer, “Barışı gittiğimiz her yerde öğrenebiliriz.  İnsanlar mucize yaratamazlar. Yaptığımız zor ve yorucu bir çalışmaydı. Durmadan çalıştılar. Bir takım zorluklarla karşı karşıya kaldık. Ama yılmadık. Yüreğiyle ve ruhuyla bağlanmış insanların eseri bunlar” diye konuştu.

Müzakere döneminde yaşadıkları sorunlara da dikkat çeken Meyer, şunları söyledi: “Mandela’nın serbest bırakıldığı dönemde müzakereciler ile bu süreci nasıl normalleştirebiliriz, tam demokrasiye nasıl geçebiliriz, diyorduk. Artık geri dönüş yoktu. İşte bu yüzden biz bu noktalara geldik. Temel ilkemiz İnsan Haklarının anayasal güvenceye alınmasıydı” dedi.

 Afrika Ulusal Kongresi (ANC) Müzakerecisi Mohammed Bhabha ise Diyarbakır’ın güzelliği karşısında şaşkınlık yaşadığını aktardı.

Güney Afrika’nın 11 etnik kökenden oluştuğunu anlatan Bhabha, yıllarca savaşan iç savaşa çözüm bulmak için uzun soluklu bir yolculuk yaptıklarını dile getirdi.

Mücadelelerini  insan hakları ve özgürlük ekseninde yürüttüklerini belirten Bhabha, “Mücadelemizi intikam hırsıyla çerçevelemiş olsaydık, uluslararası topluluğun desteğini almayacaktık. Bu çerçeve sayesinde uluslararası destek de aldık. İki başarı alanımız diplomatik topluluk içerisinde gerçekleşti. Uluslararası topluluğun desteğini mücadelemizi insan hakları temelinde yapmamış olmasaydık, alamayacaktık. Mandela, çok önemli bir katkıda bulundu. Sadece siyah insanlar Aparheid’in mağdurları değil beyaz insanlar da mağdur. Bazı ayrıcalıkların tadını çıkarıyor ama onları da insanlıktan çıkarıyor. Çok ilginç bir şekilde, Mandela’nın hapishanenin çıkarılması Berlin duvarının çökmesinden sonra oldu. Berlin duvarının yıkılmasından sonra Doğu’dakiler de bizi destekledi. Beklentiler karşısına gerçekçi olmalıyız ” diye konuştu.

Barış ve adaletin aynı şeyler olmadığını aktaran Bhabna, “Liderlerin destekçilerini ikna etmesi çok zordur.  STÖ’ler bize yardımcı oldu. Herhangi bir siyasi mutabakat yukarıdan zembille inmeyecek, kişiler bir araya gelecek ve STÖ’leri de içine katacak. STÖ’nün katkısı tabandan tavana çözümünde çok büyük rolü oldu. Kendimizle ilgili korkumuzu vardı. Korkularımızla yüzleşmeliydik. İki tane kötü dönemden geçtik. Çok korkunç bir dönemde nasıl müzakere yapabilirdik. Kendi destekçilerimize dönmemiz gerekiyordu. Sevdiğimiz insanı öldürdüler. Eğer kanla cevap verirsek, tuzağa düşerdik. Bu insanları kontrol etmek çok zordu. Bu şekilde Güney Afrika’da başarabildik. Düşmanınız bile olsa bir araya gelmelisiniz”

Tutuklu Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) adına konuşan Yıldız Doğanay ise cezaevlerindeki açlık grevi ve ölüm oruçlarına dikkat çekerek, “Cezaevlerinden tabutlar gelmesini istemiyoruz. Barış istiyoruz. Uzun bir süredir açlık grevleri devam ediyor. Kardeşim ve iki çocuğum açlık grevinde. Annelerin göz yaşlarının son bulmasını istiyoruz. Daha duyarlı olunsun” dedi.

Basına kapalı olarak devam eden çalıştayın öğleden sonraki oturumunda katılımcılar Roelf Meyer ve Muhammed Bhabha Güney Afrika Barış sürecinin başarılı olmasındaki püf noktaları sordular.

foto-galeri-icin-tiklayiniz-005.png

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.