Abdurrahman Aşkan

Abdurrahman Aşkan

Gençlere ret, evliliğe ret

Gençlerimize düşmanlığımız, şeytana dostluğun adımıdır. Gençlerin istikbaline karşı oluşturduğumuz şartlar, katı kurallar, istekler onların sevmelerine set, evlenmelerine rettir. Haram yollara düşmelerine teşviktir.
Hep oğlumuz için gelin adaylarının en güzelini, edeplisini, oturaklısını, saygılısını, hürmette kusursuzunu arar dururuz. Neredeyse tüm araştırma kitaplarını soluksuz okuruz. Lakin konu kızımız olunca biraz pasif, sorumsuz davranmaktayız. Çünkü damadı pek araştırmayız. Huyu, suyu, ahlakı, davranışları, ortamı… Oysa oğlumuzdan çok kızımız için telaşlanmalı, damat adaylarını araştırmalı, öneride, nasihatte, tavsiyelerde bulunmalıyız.

Kızımız istenince de başlarız nazlanmaya; adeta pazarlığı sıkıştırır gibi böbürlenerek insanlığa sığmayan sözlerimizle, davranışlarımızla seven gençlerimizi birbirlerinden soğutma, uzaklaştırma çabasına, yarışına gireriz. 
Efendim; biz sizden bir şey istemiyoruz. Sadece şu kısa yazılı listeyi tamamlayın başka bir şey yok. Liste açılıyor masraf 50-100 binden aşağı değil. Yada yemek masrafı, saz, kamera, gelin kuaförü, gelinlik zırt pırt ne varsa damat tarafını çulsuz bırakarak her iki düğünün masrafını yükleriz. Sırtını yere sürttüğümüz, maddi geçimsizliklerine neden olduğumuz yeni ailenin haftasını, ayını doldurmadan adliye koridorlarının boşanma salonları önünde randevu aldıklarına neden olduklarımızı "Kolaylaştırınız! Zorlaştırmayınız! Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz! Birbirinizle anlaşın, iyi geçinin, ihtilâfa düşmeyin!" (Buharî, 3:72) Hadi-i şerifi unutuyoruz. Düğün ardında da gençlerden haksız bir şekilde huzurlu, mutlu bir aile tablosunu bekliyoruz.

Ya helal olan evliliklere set oluşumuzdan dolayı; helaka sürükleyen flörtlere, gece yarılarına kadar evinin yolunu şaşırmalarına, o güne kadar iki gözünden sakındıran anne babalarına karşı diklenmelerine, üzülmelerine…
Ya Türk filmlerimizde ki gibi meydan ortalarında müstehcen hareketlerde, ahlaksız, hayasız davranışlarda veyahut çırılçıplak ada programlarında ki nikahsız birleşmeleri, gençlerimizin ahlakını bozan, toplumu sarsan ekranlara, davranışlara teşvik edenleri görmemeye…falan kişinin oğlu falan kişinin kızıyla başlayan dedikodumuzun uzun sürmesine gayret ederiz. 

En sonunda tüm suçlarımızı gençlere yüklüyor; kızlarımız evde kaldı, gençlerimiz evlenmiyor yaygarasında söz düellosuna giriyoruz…

“Nikâhlanmak, evlenmek benim sünnetimdir. Kim mazeretsiz olarak evlenmezse benden değildir”
Gençlerimize sahip çıkalım birbirini seven her iki gencimizin huzuru mutlulukları için hepimiz tarafımızdan vefakârlıkta bulunalım… İnancımıza, kültürümüze sahip çıkalım

Seven tüm sevdalılara; çekilmeyen katı kuralılarımıza rağmen, umudunuzu, sabrınızı ve en önemlisi şükrünüzü muhafaza ediniz…
 Selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
2 Yorum