Erdoğan: Kudüs, bir terör devletinin insafına bırakılmaz

Erdoğan: Kudüs, bir terör devletinin insafına bırakılmaz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı İslam Zirvesi'nde konuştu. ABD ve İsrail'i eleştiren Erdoğan, "Kudüs, elinde on binlerce masum Filistinlinin kanı olan bir terör devletinin insafına bırakılmayacak kadar mukaddes bir mübarek beldedir" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) İslam Zirvesi Konferansı Olağanüstü Toplantısı’nda konuşma yaptı.

İsrail’in saldırılarına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün İsrailli haydutlarca katledilen Filistinliler için harekete geçmek, tüm dünyaya insanlığın halen ölmediğini göstermek demektir” dedi.

“Buradaki toplantımızda, Filistinli kardeşlerimizin mücadelelerinde asla yalnız olmadıklarını haykırıyoruz” diyen Erdoğan, “Bir kez daha şu gerçeğin herkes tarafından bilinmesini istiyorum; Kudüs davası tüm Müslümanların davasıdır, Kudüs elinde on binlerce masum Filistinlinin kanı olan bir terör devletinin insafına bırakılmayacak kadar mukaddes bir mübarek beldedir” şeklinde konuştu.

‘ABD’NİN ELİNE FİLİSTİNLİLERİN KANI BULAŞTI’

İsrail’in saldırılarını “devlet terörü” olarak nitelendiren Erdoğan, şunları söyledi:

“Açık ve net söylüyorum İsrail’in yaptığı haydutluktur, vahşettir, devlet terörüdür. Kudüs kararıyla İsrail’in katliamlarına zemin hazırlayan ABD’nin eline, masum Filistinlilerin kanı bulaşmıştır. Maalesef adaletin tecellisi için atılan her adım Güvenlik Konseyi’nde Amerikan yönetimi tarafından veto ediliyor. Meseleyi yine Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na götürecek, inşallah burada tüm İslam ülkelerinin ve vicdan sahiplerinin desteğini alacağız.”

Toplantının oturum başkanı Erdoğan’ın konuşmasının İİT Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin, Ürdün Kralı 2’nci Abdullah, Filistin Başbakanı Rami el-Hamdallah, Kuveyt Emiri Şeyh Sabah El-Ahmed El-Cabir Es-Sabah ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani birer konuşma yaptı.

FİLİSTİN BAŞBAKANI: PRATİK ADIMLAR ATMAMIZ GEREKİYOR

Filistin Başbakanı Rami el-Hamdallah, “ABD tarafından göz ardı edilen kararlara karşı durmamız gerekiyor. Böylece Amerikan rejiminin uluslararası meşruiyete karşı gelmemesi gerektiğini belirtmeliyiz. Bununla beraber diplomatik ilişkileri kesebiliriz. Bu ilişkileri destekleyen bütün kongre üyelerine de karşı durmamız, hatta ilişkilerimizi kesmemiz gerekiyor. İşgalci güçlere karşı pratik siyasi ve kanuni adımlar atmamız gerekiyor. İsrail ürünlerini boykot etmek gibi pratik adımlar atmamız gerekiyor. Filistin halkının ayakta durması için özellikle iskan konusundaki projeleri desteklememiz gerekiyor” dedi.

‘BİZİM HALKIMIZIN ULUSLARARASI KORUMAYA İHTİYACI VAR’

Hamdallah, Filistin’in kabul edilmesinin önemli olduğunu belirterek, “Uluslararası toplumun üzerinde çok önemli bir sorumluluk var. Filistin halkının haklarını geri alması ve zulmü yapanların mahkeme karşısına çıkması lazım. BM’de İsrail’e karşı bağımsız bir soruşturma konseyi oluşturulması gerekiyor, yaptığı zulümlerin tespiti için. Filistin rejimi üzerine düşen bütün sorumlulukları yerine getirmiştir. Bizim halkımızın uluslararası korumaya ihtiyacı var çünkü İsrail askerine karşı savaşıyor. Bu nedenle BM’nin kararlarına da saygı duyulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

RUHANİ: SİYONİST REJİMLE BAĞLAR KESİLMELİ

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de “BM Genel Kurulu’nun özel bir oturum düzenlemesini ve ABD yönetiminin aldığı yasa dışı kararın ve siyonist rejimin işlediği suçların burada değerlendirilmesini öneriyoruz. Uzmanlardan oluşan grubun bir araya geldiği bir toplantıyla çözümlerin ortaya çıkmasını ümit ediyoruz. Böylece yeni yasa dışı kararların alınmasını önlemiş olabiliriz” dedi.

Ekonomik ve siyasi tedbirler alınmasına öneren Ruhani, “ABD ve siyonist rejime karşı uygun siyasi, ekonomik ve ticari önlemlerin alınması gerekiyor. Müslüman hükümetlerin ve dünyanın özgürlükçü tüm hükümetlerinin siyasi, ekonomik ve ticari ilişkilerini gözden geçirmelerini, siyonist rejimle bağlarını kesmelerini öneriyoruz. Siyonist şirketlere de yaptırım öneriyoruz” diye konuştu.

Ruhani ayrıca, İsrail’in nükleer silahlardan arındırılması gerektiğini belirterek, “Ayrıca, Ramazan ayının son cuma gününün bütün Müslüman ülkelerin takviminde Filistin’in desteklenmesi ve İsrail’in işlediği suçlara karşı protesto edilmesi için belirlenmesini istiyoruz” dedi.

KUVEYT EMİRİ: OLANLARA KARŞI HİÇBİR ŞEY YAPMADAN DURMAYA DURUYORUZ

Kuveyt Emiri Şeyh Sabah El-Ahmed El-Cabir Es-Sabah ise konuşmasında, ABD Büyükelçiliği’nin Kudüs’e taşınmasının sonuçlarının olacağını belirterek, “Sonuçlarının ne kadar büyük olduğunu biliyoruz. Ne kadar çok terörizmi ve radikalizmi beslediklerini görüyoruz” dedi.

Sabah, “Müslüman ülkeleri büyük bir karanlık içerisinde. Biz hala çok büyük karanlıklar içerisinde yaşadığımızı söyleyebiliriz. Çünkü bu olanlara karşı hiçbir şey yapmadan durmaya çalışıyoruz ya da duruyoruz. Suriye’de, Myanmar’da ve Filistin’de olan bitenlerin ne kadar karanlık olduğunu da görüyoruz. Bu saldırıların tüm insan haklarına karşı yapılmış olan saldırılar olduğunu görüyoruz. Sonra Güvenlik Konseyi’nde ve uluslararası toplumda kararlar alınıyor ama hiçbir şekilde uygulanmıyor. Biz çaresizlikler içerisinde olmaya başlıyoruz. Bu nedenle yaptığımız bütün çalışmaları gözden geçirmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

KRAL ABDULLAH: BARIŞI İSTİYORUZ

Ürdün Kralı 2’inci Abdullah, “Kudüs’ün ve Filistinlilerin kimliğinin korunması bizlerin sorumluluğudur. Bu sorumluluğu omuzlarımızda hissetmekteyiz” dedi.

Herkesin gerçek anlamda barışı tesis ederek, yıkımı ve karamsarlığı sonlandırması gerektiğini belirten Kral Abdullah, “Kudüs’ün, çatışma unsuru değil, semavi dinler nezdinde kaynaştırıcı unsur olacağı bir barışı istiyoruz” ifadelerini kullandı.

USEYMİN: HİÇBİR ŞEKİLDE MEŞRUİYETİ TANINMAYACAKTIR

İİT Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin, “İslam ümmeti gerçek anlamda bir hareket beklemekte. İslam ümmeti, şu an bu zirvenin ortaya koyacağı tutum ve kararları dört gözle beklemekte” dedi.

Useymin, “Uluslararası hukuku hiçe sayarak, ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasının hiçbir şekilde hukuksal zemini yoktur ve yok hükmündedir. Hiçbir şekilde meşruiyeti tanınmayacaktır” diye konuştu.

Konuşmalarının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar Emiri, İran Cumhurbaşkanı ve Suudi Arabistan Dışişleri bakanı ile ikili görüşme gerçekleştirdi.

SONUÇ BİLDİRGESİ AÇIKLANDI

Görüşmelerin arından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da yer aldığı basın toplantısıyla sonuç bildirgesi açıklandı. 30 maddeden oluşan sonuç bildirgesinde, Filistin’e uluslararası barış gücü gönderme yolu da dahil olmak üzere, Filistin halkına uluslararası koruma sağlanması çağrısında bulunuldu, ABD ve ABD Başkanı Trump kınanarak, “BM Güvenlik Konseyi’ne, Genel Kurulu’na ve İnsan Hakları Konseyi’ne bu husustaki sorumluluklarını yerine getirmeleri çağrısında bulunur ve tüm ülkeleri bu konunun acil olarak BM Genel Kurulu, Güvenlik Konseyi ve İnsan Hakları Konseyi gündemine getirilmesi için çabalarını seferber etmeye davet eder” ifadesine yer verildi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.