6 Eylül 2015’te Dağlıca’da 16 askerin yaşamını yitirdiği çatışmanın ardından Türkiye genelinde HDP binalarına 400 saldırı gerçekleşmişti. 9 Eylül 2015’te HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Diyarbakır’da saldırılara ilişkin konuştu. Demirtaş hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “hakaret” ettiği iddiasıyla 1 yıldan 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Söz konusu davada yeni bir gelişme yaşandı. Diyarbakır 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi davanın başka bir ile nakledilmesi için Adalet Bakanlığına başvurdu.
 
Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu olan Demirtaş hakkında açılan davada müdahillik talebi ilk kez kabul edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan davada “müşteki” olarak yer alıyor. Demirtaş’ın avukatları daha önce duruşmalarda yaptıkları savunmalarda, davanın soruşturmasının dönemin Adalet Bakanı Müsteşarı’nın ihbarıyla başladığına dikkat çekerek, "Bu dosyada kovuşturma izni veren makam ile ihbarı yapan makam aynı makamdır. Bu dosyada taraf olan Adalet Bakanı Müsteşarı’nın soruşturma izni vermesi skandaldır" şeklinde savunma yapmıştı. 
 
DURUŞMAYA 39 GÜN KALA YENİ ARA KARAR 
 
Diyarbakır 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugüne kadar 4. duruşması görülen davaya katılmayan Demirtaş, mahkemeye gönderdiği dilekçelerde SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katılmak istemediğini, duruşmada bizzat bulunarak savunma yapma talebinde bulunmuştu. Demirtaş ve avukatlarının bu talebini kabul eden mahkeme, 6 Temmuz’daki ara kararda, Demirtaş’ın savunmasının alınabilmesi için mahkemeye getirilmesine karar vermişti. Mahkeme, davayı 21 Kasım’a ertelemişti. Mahkeme, davanın görülmesine 39 gün kala yani 13 Ekim’de dava dosyası üzerinde yaptığı inceleme sonucunda Demirtaş’ın mahkemeye getirilmesi yönündeki kararın yerine getirilmediğinin görüldüğünü belirterek,  Demirtaş’ın mahkemeye getirilmesi yönündeki ara kararı kaldırdı. 
 
Bununla yetinmeyen mahkeme, davanın Diyarbakır’da görülmesinin kamu güvenliği açısından yakın tehlike oluşturacağını ileri sürerek, davanın başka bir ile nakledilmesi için Adalet Bakanlığına başvurdu. Mahkeme, davanın nakil talebi sonuçlandıktan sonra Demirtaş’ın mahkemeye bizzat getirilmesi yönündeki talebin değerlendirilmesine karar verdi. Daha önce duruşmada güvenlik tedbiri talebinde bulunmayan mahkeme, duruşmada gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması için de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına karar verdi.
 
DAVANIN NAKLİ İSTENDİ
 
Mahkeme, daha önce verdiği ara kararı kaldırarak yeni ara karar verdi. Yeni karar şöyle: “Sanığın halen Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunduğu ve Diyarbakır ilinde bizzat bulundurulmasının kamu güvenliği açısından tehlike oluşturabileceği değerlendirilmekle, 4 nolu celse 3 nolu ara karardan vazgeçilmesine. Yargılamanın 4 celsedir devam ettiği ancak sanık savunmasının hala alınamamış olduğu; sanığın SEGBİS duruşmalarına katılmadığı ve buna ilişkin olarak dosya içerisinde beyan ve tutanakların bulunduğu, sonraki duruşmalarda da SEGBİS aracılığıyla beyanının tespit edilemeyeceği; her ne kadar 25.08.2017 tarihli 694 Sayılı KHK'nın 147 maddesinde yapılan değişiklikle 5271 sayılı CMK'nun 196/4 maddesi ‘Hakim veya mahkemenin zorunlu gördüğü durumlarda, aynı anda görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması suretiyle yurt içinde bulunan sanığın sorgusu yapılabilir veya duruşmalara katılmasına karar verilebilir’ şeklinde düzenlenmiş ise de; 
 
Sanığın daha önceki celselerde SEGBİS aracılığıyla savunmasının tespitine karar verildiği halde, sanığın SEGBİS duruşmalarına ısrarla katılmadığı, bu hususun infaz koruma memurlarınca tutanak altına alındığı, bu nedenle bu yolla savunmasının alınamadığı da gözetilerek; sanık hakkında Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2017/101 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda davanın Diyarbakır ilinde görülmesinin kamu güvenliği açısından tehlike oluşturabileceğinden davanın nakline karar verildiği hususu da dikkate alınarak; sanığın yargılamasının Diyarbakır ilinde yapılması halinde kamu güvenliği açısından tehlike yaratması ihtimaline binaen CMK'nun 19. maddesi uyarınca davanın naklinin değerlendirilmesi hususunda Diyarbakır C. Başsavcılığına müzekkere yazılmasına.” 
 
Adalet Bakanlığına gönderilen davanın nakli konusundaki talebe Yargıtay’ın ilgili dairesi karar verecek. (MA)