Dede, Ankara'da Hakkari ile ilgili basına konuştu VİDEO

Dede, Ankara'da Hakkari ile ilgili basına konuştu VİDEO

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Sait Dede, Hakkari ili ve ilçelerinde yaşanan sorunlar ile ilgili TBMM'de bir basın toplantısı düzenledi.

HAKKARİ OBJEKTİF HABER

HDP Hakkari Milletvekili Sait Dede, Mecliste düzenlediği basın toplantısına Yüksekova'da VEDAŞ tarafından yapılan kaçak elektrik kontrolü sırasında bir kadının kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesi olayına değinerek başladı.

Hakkari’deki en önemli sorunlardan birisinin VEDAŞ’ın uygulamaları olduğunu belirten Dede, bu konu ile ilgili daha önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına verdiği soru önergesinde gündeme getirdiği sorunların vatandaşı mağdur etmeye devam ettiğini ifade etti. 

VEDAŞ ve jandarma ekipleri tarafından Yüksekova’nın Dilekli Köyüne yapılan ev baskınında 5 çocuk annesi 45 yaşındaki Fahriye Gürbüz kar maskeli kişileri karşısında görünce korkudan kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdiğini anlatan Dede, "Özel bir şirket olan VEDAŞ, kamu gücünü alabildiğine kullanıp halk arasında korku, panik ve dehşet uyandıracak şekilde elektrik sayaç kontrolleri yapmakta, çoğu zaman bu kontroller sırasında kontrolün gerçekleştirildiği ev duvarlarına hasar vermekte ne yazık ki bugün yaşanan elim olayla bir yurttaşımızın hayatını kaybetmesine sebep olmuştur" ifadelerini kullandı.

Yüksekova’da 13 Mart 2016 tarihindeki sokağa çıkma yasağını hatırlatan Dede, o dönemde çok sayıda konutun hasar gördüğünü ve Hakkari Valiliği ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yaşanan mağduriyeti gidermek amacıyla 5 etaptan oluşan bir konut ihalesi yaptığını ancak konutların halen hak sahiplerine teslim edilmediğini ileri sürdü.

Hakkari'de dar gelirli vatandaşlara yapılan kömür yardımına da değinen Dede, "İktidarın sosyal devlet ilkesi gereğince yaptığını söylediği bütün faaliyetlerin neresine dokunursak elimizde kalmaktadır. Yine bu kapsamda alt gelir grubundaki yurttaşlarımıza yapılan kömür yardımları daha doğrusu taş yardımı olarak niteleyebileceğimiz sosyal yardımlar bugünlerde Hakkari kamuoyunda geniş bir yer işgal etmektedir. Çünkü kömür diye dağıtılan torbalardan taş çıkmış, yapılması planlanan ve adeta seçim yatırımı kalemi haline getirilen sosyal yardımlar yerini yeni mağduriyetlere bırakmıştır. Bu durumu kabul etmemiz mümkün değildir. Derhal buna bir çözüm bulunarak sorumluların hesap vermesi gerekmektedir." diye konuştu. 

Hakkari ve ilçelerinde bulunan hastanelerin herhangi bir sağlık ocağındaki teknik ekipman ve uzman alt yapısına sahip olmadığını iddia eden Dede, "Hakkari ili ve ilçeleri diğer illere en fazla hasta sevkinin yapıldığı il konumundadır. Acil müdahale gerektirecek hastalıklar için gerekli sağlık üniteleri bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu durumda olan yurttaşlarımız en yakın il olan ve yaklaşık 200 km uzaklıkta olan Van iline sevk edilmektedir. Yine bu konuda Sağlık Bakanlığına vermiş olduğumuz önergeler cevapsız bırakılmış, genel kurul kürsüsünden dile getirdiğimiz sorunlara yönelik herhangi bir girişimde bulunulmamıştır. Bu sebeple tekrar buradan yetkilileri görevlerini yerine getirmeleri için çağrıda bulunuyoruz." dedi. 

Dede'nin basın açıklamasında öne çıkan diğer konular ise şu şekilde:

"Hakkari-Şırnak karayolunun 45. Kilometresinde bulunan Şine köprüsünde kurulan karakol tarafından girişleri engellenmekte, sadece bir aracın ama sadece plakası belirli olan bu aracın gidişine izin verilmekte ve yine araçta bulunan erzaklara karakol tarafından belirlenen limitlere göre izin verilmektedir.

Esendere Beldesine bağlı Güvenli mahallesinde nüfusun yoğun olarak bulunduğu ve tarım arazilerinin olduğu alanda karakol yapılmak istenmektedir.

Yüksekova ilçesinde 8 Ekim 2016 tarihinde güpegündüz; Aydın Tümen, Serhat Buldan, Rahmi Safalı ve Nejdet İşözü adlı 4 çocuğun vurulduğu olay zihinlerde hala tazeliğini korumaktadır. Bakan düzeyinde yetkililerin olayın takipçisi olacaklarını belirtmelerine rağmen sanıklar halen toplum içerisin ellerini kollarını sallayarak dolaşmaktadır. Ailelerin adalet arayışı devam etmektedir.

Yine seçimle göreve gelen il ve ilçe belediye eş başkanlarımız asılsız iddialarla görevden alınmış yerlerine kayyım atanmıştır. Hakkari ve Yüksekova Belediye Eş Başkanlarının göz altına alınması ve konutlarında arama yapılması sırasında açık bir şekilde kanunlar çiğnenmiş, orantısız güç kullanılmış ve küçük düşürücü muamelede bulunulmuştur. Ceza kanununa göre çağrıldıkları halde ifadeye gidecek olan seçilmişlere yönelik bu kriminal uygulama kabul edilemez. Bir belediye eş başkanı aile konutunda çocukları ve eşi önünde yere yatırılıp ölümle tehdit edilmesi ileri demokraside geldiğimiz noktanın en iyi göstergesidir.Şuan belediye Eş Başkanlarımız için savcılık tarafından hazırlanmış herhangi bir iddianame yoktur. Siyasi saiklerle tutuklandıkları açıktır. Bu da yetmezmiş gibi Elazığ Cezaevine sürgün edilmişlerdir.

Henüz iddianamesi dahi hazırlanmamış olan Eş Başkanlarımız Cihan Karaman ve İrfan Sarı’nın tek kişilik hücrelerde tutulmasının hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Benzer şekilde önceki dönem Hakkari Belediye Eş Başkanımız Sayın Dilek Hatipoğlu ailesi ve yakınlarından binlerce kilometre uzaklıkta bulunan Ankara Sincan Kadın Kapalı Cezaevine sürgün edilmiştir. Bu şekilde ailesi ve yakınlarının da cezalandırıldığı açık bir şekilde görülmektedir.Adalet Bakanlığı tutukluların dış dünya ile temaslarını kesmek suretiyle uygulanan bu tecrit politikasına derhal son vermelidir."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.