Nisan ayında yapılması beklenen referandumda, bölgede çıkacak Kürt oylarının belirleyici olacağı belirtilirken, partilerin Kürt illerinde çalışmalarına ağırlık vermesi bekleniyor. Bölgedeki güçlü partilerden olan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) çalışmalarının startını, açıkladığı deklarasyonla verdi.

'DAHA BÜYÜK SORUNLAR ORTAYA ÇIKARACAK'

Sputnik'e konuşan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, anayasa değişikliği ile referandum sürecini değerlendirdi. Referandum ile ilgili açıkladıkları deklarasyonla tutumlarını ortaya koyduklarını hatırlatan Yüksek, "Hazırladıkları anayasada Kürt sorunu başta olmak üzere farlı etnik ve dini grupların hakları olmadığı için 'Hayır' diyeceğiz. Değiştirilmek istenen bu sistemi demokratik görmüyoruz. Bu daha büyük sorunları ortaya çıkaracaktır" dedi.

'EV EV GEZECEĞİZ'

Referandum öncesi DBP ve HDP'ye yönelik gözaltı ve tutuklamalara dikkat çeken Yüksek şunları söyledi: "Referandum öncesi eş başkanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, parti üyeleri ve çalışanları olmak üzere çok sayıda kişi tutuklandı. Ama biz bir halk hareketiyiz ve gücümüzü kişilerden değil halktan alıyoruz. Nasıl ki HEP ve DEP zamanında gözaltılar, tutuklamalar hatta ölümler oldu ve her şeye rağmen daha güçlü bir şekilde bugünlere geldiyse yine öyle olacak. Bu kadar tutuklama az bir şey değil. Ama biz her şeye rağmen ev ev gezerek çalışmalarımızı yapmaya devam edeceğiz. İnanıyorum ki bu çalışmalarımız referandumda iyi bir sonuç açığa çıkaracaktır."

'CHP'DEN DE, AKP'DEN DE FARKLIYIZ'

CHP'den de AKP'den de farklı düşündüklerini ifade eden Yüksek, "CHP 90 yıllık statükoyu devam ettirmek istiyor. Biz bu statükoyu da doğru bulmuyoruz. Onun için CHP ile farklı bakıyoruz. Zaten yaşanan bu büyük sorunların kaynağı da CHP'nin statükosundan güç alıyor. CHP değişime karşıdır. Mutlaka bu sistemin değişmesi gerekir ama bu AKP'nin sözünü ettiği değişim ile olmaz. Tam da burada farkımız vardır. Biz CHP gibi de bakmıyoruz, AKP'nin sistemini de savunmuyoruz. Daha demokratik ve katılımcı bir sistem olması gerekir ki tüm halklar kendini ifade edebilsin ve yönetimde söz sahibi olabilsin. AKP'nin getireceği sistem bunun önünü kesiyor ve tek kişiyi öne çıkarıyor" diye konuştu.

'DEMOKRASİ YERELDEN GÜÇLENEBİLİR'

Demokrasinin yerellerden güçlendirilmesi gerektiğini kaydeden Yüksek, "Demokrasi ilçelerden, illerden başlamalı. Eğer buralardan başlarsa merkezi hükümete kadar etki yaratacaktır. Merkezi hükümet sadece koordinasyon görevi görecek, esas yetki ilçelerde, illerde olacak ve halk kendi kendini yönetecek. Şimdi hükümet adına bir vali ile halkın adına da halkın oyları ile seçilmiş bir belediye başkanı var. Bu bir çelişkidir. İkisi bir arada olmaz. Ya belediye başkanı ya valinin kaldırılması gerekir. Bir seçim yapılıp hükümetin elindeki yetkilerin bazılarını yerele devretmesi gerekiyor. Baştan sona kadar demokratik bir sistem için proje sahibiyiz. Bunu tüm Türkiye halkları ile Kürt halkıyla paylaşacağız.

'HALKIN DESTEĞİ AZALMADI'

"Halkın DBP ve HDP'ye desteğinin azaldığı" yönündeki tartışmalara da dikkat çeken Yüksek, "Biz buna katılmıyoruz. Bu AKP eliyle yürütülen ve partimize karşı olumsuz algı yaratmaya yönelik bir manipülasyondur. Önümüzde referandum var ve hepimiz sonuçlarını göreceğiz. Şimdi OHAL süreci var ve kimsenin düşüncesini dile getirmesine izin verilmiyor. Üç kişinin bir araya gelip açıklama yapmasına dahi izin verilmiyor. Halkın üzerinde ciddi bir baskı var. Sonra da kalkıp 'Halk DBP ve HDP'ye destek vermiyor' diyorlar. Halkımızın bize desteği eskisinden daha güçlüdür ama hükümet bunu engellemeye çalışıyor" dedi.