HABER – KAMERA – TURGUT SARI (ÇUKURCA) .

Hakkari’nin Çukurca ilçesine bağlı Narlı köyünde baharın ilk aylarında çeltik tarlalarını süren vatandaşlar şimdi ekime başladı. İMC usulü ile ekilen pirinçler köyün temel geçim kaynaklarından biri.

İlçe merkezine 8 kilometre mesafede bulunan Narlı (Biyader) köyünde sulak alanlarda bulunan ve bahar ayları ile birlikte sürülen tarlalar pirinç ekimi için hazırlandı.

50 hanenin bulunduğu köyde pirinç ekimi zor olduğu için işler İMC usulü ile yapılıyor. Her gün bir ailenin tarlasında çalışan işçiler hummalı bir çalışma ile çamur (Heri) günü dedikleri pirinç ekimi için sabahın erken saatlerinde iş başı yapıyorlar.

Köy sakinleri 45 gün süren işlerinde birbirine yardım etmek zorunda olduklarını anlatıyorlar.

Kardeşi ile beraber 10-15 yıldır pirinç tarlası ektiğini anlatan köy sakinlerinden Ahmet Karabulak, 250- 300 yıl geçmişi olan Çukurca Pirincinin doğal ve sağlıklı olduğuna dikkat çekiyor.

İşleri İMC ile yaptıklarını belirten Karabulak, “Bu işler de böyle bu ne bir iki günün işidir. Tohum babamın değil, onun babasının değil onların dedesinin tohumudur. Bu 150 -200 yıllık bir tohumdur.  Hatalık oluşturacak, genetiği ile oynanmış şekere yol açabilecek tohum kullanmıyoruz. Tamamen eski tohumdur. Pirincimizin tadı güzeldir. Hatalık oluşturmuyor. Kışın ihtiyacımıza yetiyor. Tahminen 40 -45 gün ürüyor pirinç tarlasını ekmek. Nisan ortasında başlar haziran başına kadar ekeriz. Eylül ayında da hasadını yaparız. İşimizi İMC (Zıbare) ile yaparız. 5-6 ev bir araya gelir birbirilerine yardım eder. Beraber çalışmak zevk verir” dedi.

Hasan Karabulak da 1995 yılında köylerinden göç ettiklerini belirterek, “Narlı köyündenim. 95’te Hakkari’ye göç etmek zorunda kaldık. Bahar ayları ile birlikte köyümüze dönüp ekim yapıyoruz. Eskiden bu işi öküzler ile yapardık. Şimdi traktör ile sürüyoruz. Bir gün önceden süreriz sonra su tutarız, diğer gün İMC (Zıbare) halinde birkaç kişi bir araya gelip pirinç tarlasını ekiyoruz. Bakımını yapıyoruz. 3 ay da pirincin olmasını bekliyoruz. İşimiz çok zor. Çamur içindeyiz. Ama burası çok güzel pirincimiz doğal. Hatalıklara da iyi geliyor” şeklinde konuştu.

Köyün genç çiftçilerinden İsmail Öztaş ise “Yaklaşık 10 yıldır. Bu işle uğraşıyoruz. Bu bizim işimiz. Mayıs ayında başlarız. Eylül ayına kadar bu işle uğraşırız. Aileme yardım ediyorum. Hepimiz beraber çalışıyoruz. Zahmetli bir iş ama başka da işimiz yok. Bunun dışında bahçe işi de yapıyoruz. Yani köy işi ile uğraşıyoruz. Bereketli bir köyümüz var her şey de doğal. Herkes bir biri ile akrabadır. Yardımlaşarak işlerimizi yapıyoruz. Birbirimize zevkle yardım ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Köy sakinlerinden Serhat Öztaş da, “Biz heri işi yapıyoruz. Pirinç ekiyoruz. Buğday ekiyoruz, susam ekiyoruz. Sabah saat 6’da uyanıyoruz akşam saat 6’ya kadar çalışıyoruz. 1 saat öğle arası var. Bu işleri yapıyoruz. Çok zor uyumuz da çok az. Bizden 4 beş nesil öncesinden beri herkes bu işi yapıyor. Onlar ne yaptı ise biz de aynısını yapıyoruz. Başka bir iş çıka iyi olur ama başka iş yoksa da bu işle uğraşırız” şeklinde uygularını dile getirdi.

Unutulmaya yüz tutan Çukurca pirinci de işçilerin zorlu çalışmalarının ardından yeniden hayat buluyor. Küçük tarlalarda ekilen Çukurca pirinci, Kazan ve Zap vadilerinin yüksek kesimlerinden akan derelerin sularıyla yetişiyor. Yaklaşık 500 yıl önce ekildiği tahmin edilen esmer renkli Çukurca pirinci, varlıklı aile sofralarının vazgeçilmeziydi.  Tarlalarını ekmeye başlayan Çukurcalılar, ilk hasadın hayaliyle tarlalarının başında bekliyor.

Belediye seralarında ilk meyve alındı

Öte yandan Çukurca Belediyesince baharın ilk aylarında bilinçli tarım uygulamalarının yaygınlaşması için Erzincanlı Ziraat Yüksek Mühendisi Umut Ece’nin gönüllü çalışmalarıyla kurduğu seralarda ilk meyvelerini vermeye başladı.

Çukurca Belediyesinin halka örnek olması için kurduğu seralarda üretim yaptıklarını anlatan Ece, “Domates, salatalık ve çilek üretim yapıyoruz. Amacımız burada vatandaşlara örnek olmak ve sürdürülebilir  tarım potansiyelini ilerletebilmektir. 90 gündür üretimimiz var. Şuan domates fidelerimiz 60. günün de ortalama bin metre kapalı alanda salatalık ve domates ekimi yaptık. Bin 500 metre karelik alanda da çilek ektik" dedi.

Çukurca ikliminin seracılık için çok uygun olduğunu belirten Ece, ilk ürünleri toplamaya başladıklarını söyledi ve ürünlerin belediyenin tanzim noktalarında yüzde 50 daha ucuz olacak şekilde satılacağını bilgisini verdi.