Çine’de silikozis gizleniyor

Çine’de silikozis gizleniyor

Çine’deki maden işletmeleri, silikozis hastalığını gizliyor. Kriz gerekçesiyle işten çıkarılan Uğur Aydoğdu, yeni iş başvurusunda hastalığını öğrenirken, Burhan Özdemir ise 50 madenciyi meslek hastalığından öldüklerini bilmeden toprağa verdiklerini söyled

Aydın’ın Çine ilçesinde faaliyet gösteren madden işletmeleri, işçi sağılığı ve güvenliği alamadıkları için silikozis hastalığına yakalanan işçilerin durumunu saklıyor. Kriz veya başka gerekçelerle işten çıkarılan işçiler, yeni iş başvurularında hasta olduklarını öğrenirken, çalışan işçiler ise işlerini kaybetmemek uğruna susuyor. Hastalığını öğrenen ve işten atılan işçiler, sağlık taramalarından geçtiklerini ancak raporların önce patronlara gittiği için sonuçları öğrenemediklerini dile getirdi. Hastalığa yakalana işçiler, hükümetten özel bir emeklilik yasası talep ediyor. 
 
10 yılı aşkın bir süre madenlerde çalıştıktan sonra silikozis hastalığına yakalandığını söyleyen Şenol Girgin, “2016 yılında Eğitim Madencilik’te işe başladım. Daha iki yıl olmuştu, gündüz vardiyasında çalıştığım esnada iş yeri hekiminin beni çağırdığını söylediler. Doktorun yanında iş güvenliğinden biri de vardı. Doktor bana ‘Seni ben bu tozlu ortamda çalıştıramam, çıkışını vereceğiz’ dedi. Benim borçlarım vardı, bu yüzden karşı çıktım ama yine de işten çıkardılar” dedi. Madende çalışan işçilere 6 ayda bir sağlık taraması yapıldığını hatırlatan Girgin, “6 ayda bir sağlık kontrolleri yapılıyor, kontrollerden sonra raporlarımız önce patrona gidiyor. Bu esnada raporların nasıl sonuçlandığını, her defasında acaba kimi hastalıktan dolayı çıkartacaklar, diye korkuyla bekliyorduk” diye konuştu. 
 
Çalıştığı madenden daha önce de benzer nedenlerden dolayı işten çıkarılan arkadaşlarının olduğunu anlatan Girgin, “Şimdi o madende çalışan işçiler mahallede beni gördüklerinde işten çıkarılma korkusundan yanımıza yanaşmıyorlar. Ama aralarında hastalığı olalar var, onların da tıpkı benim gibi hastalıkları ilerlediğinde işten çıkarılacaklar, bunu bildikleri halde işten çıkarılmaktan, işsiz kalmaktan korktukları için ses çıkarmıyorlar” ifadelerinde bulundu. 
 
25 yıldır madende çalışan Uğur Aydoğdu, patronu tarafından hastalığı gizlenip, ekonomik kriz gerekçe gösterilerek işten çıkarıldığını kaydetti. “Bize hastalığımız gerekçe gösterilmedi ama başka bir yere yaptığım iş başvuru için sağlık raporu çıkardığımda hasta olduğumu öğrendim. Daha önce ne çalıştığım madenin hekimi ne de hasta olduğumu bildiren raporu gören, okuyan patron, söylemedi. Aydın Üniversite Hastanesi’ne gittim ve orada silikozis hasta olduğumu öğrendim. Oradan Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildim. 15 gün boyunca tedavi gördüm” diyen Aydoğdu, hastalıktan kurtulamayacağını öğrendiklerinde kendisinin ve ailesini psikolojik yıkım yaşadığını söyledi. 
 
Madende çalışırken işçilere 3 liralık bez maskelerin verildiğini ve bu maskelerin de 15 günde bir değiştirildiğini vurgulayan Aydoğdu, “Bizlerin hastalığı ortaya çıktıktan ve işten atıldıktan sonra çalışan arkadaşlarla da görüştük. Koruyucu bir yöntem bulunsun diye ama patrona bunu söylemekten korkuyorlar. Arkadaşlarımızda işten çıkarılma korkusu çok büyük” diye belirtti. 
 
Hasta olduğu için kimsenin iş vermediğini dile getiren Aydoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eşim çalışıyor, tedavi için kredi çekmiştik, onu ödemekte zorlanıyoruz. Ev kira, bakkala olan borcum çok birikti. Evin elektriği ve suyu ödeyemediğimizden kapandı. Bizleri tazminatlarımızı ödemeden işten çıkardılar. Tazminat davası açtık ama daha bir gelişme yok. Yapacak hiçbir şeyimiz kalmadı, ölümü bekliyoruz. Devlet bize bir çare bulsun, bizi ya emekli etsinler ya da bize iş bulsunlar.”
 
Genel Maden İş Sendikası Çine Temsilcisi Burhan Özdemir, sendikal faaliyetlerinden dolayı 5 yıl önce çalıştığı madenden çıkarıldığını söyledi. Daha önce 50 işçinin kanserden öldüğünü ileri süren Özdemir, “Bunların hiçbirinin meslek hastalığından dolayı öldüğü bilinmiyordu. Arkadaşlarımızı ölüm nedenini bilmeden gömüyorduk. Sendikanın ve hekimlerin yaptığı araştırma sonucunda arkadaşlarımızın meslek hastalığından, silikozisten dolayı öldüğünü öğrendik” dedi. 
 
Yaklaşık 30 yıldır ekoloji mücadelesi veren Çine Yaşam Platformu Sözcüsü Ahmet Uslu, aynı zamanda meslek hastalıklarına karşı mücadele verdiğini belirterek, daha önce çalışma yürüttükleri Çine Yaşam Derneği’nin maden patronlarının elemanları tarafından basıldığını ve iki arkadaşlarının yaralandığını öne sürdü. “Zamanla derneğimizi kapatmak zorunda kaldık ama mücadelemize devam ettik” diyen Uslu, şunları ifade etti: “Çine’de madenler ormanları yok ediyor, su rezervlerinin üstünde olduğu için temiz su kaynaklarını yok ediyor, doğayı tahrip ediyor. Madenlerde ya da madenlerde çıkan taşların işlendiği değirmenlerde çalışan işçiler de tozdan etkilenerek, slikozis hastalığına yakalanıyor. Yani madenler hem ekolojik hem de işçi katliamlarına neden oluyor. Bütün bunlara karşı Çine Yaşam Platformu olarak maden işçileriyle birlikte mücadele ediyoruz.” 
 
Maden patronlarının insani olmayan çalışma koşullarının medyaya yansımasını istemediği için el birliğiyle işçilere baskı yaptığını ileri süren Uslu, madenlerde çalışan işçiler arasında hasta oranlarının sayısının arttığını söyledi. İşçilerin işsiz kalma korkusundan sesini çıkaramadıklarını vurgulayan Uslu, işten çıkarılanlar arasında verem olanların olduğunun bilgisini paylaştı. 
 
“Bu arkadaşlarımızla hem maddi hem manevi olarak dayanışma içindeyiz. Ancak daha iyi olabilmeleri için, düzenli bir gelirleri olması adına bu arkadaşlarımıza emeklilik yasasının çıkarılasını talep ediyoruz” diyen Uslu, buna ilişkin önümüzdeki günlerde geniş kapsamlı bir çalışma sürdüreceklerini ifade etti. 
 
Uslu, yürüttükleri mücadeleye ilişkin kamuoyuna da dayanışma çağrısında bulundu. (MA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.