Çalışanlara iki tazminat hakkı

Çalışanlara iki tazminat hakkı

Çalışanların önemli güvencelerinden birisi kıdem tazminatı. Beli şartlarda bu paraya hak kazanılıyor. Ancak bununla birlikte ek bir tazminat daha var. Üstelik 6 ay çalışmak yetiyor.

Yasalar hem işverenleri hem de çalışanları koruyan düzenlemeler içeriyor. Çalışanları koruyan haklardan birisi de kıdem tazminatı. En az 1 yıl çalışmış bir işçi kendi istek ve kusuru dışında işten ayrılırsa kıdem tazminatını hak ediyor.

Burada 1475 sayılı yasanın 14. maddesinde bazı istisnalar da sayılıyor. Yani istifa edildiğinde de bazı durumlarda kıdem tazminatı alınabiliyor.

Yeni Asır'dan Faruk Erdem'in ilgili yazısı şöyle; Kıdem tazminatı hesaplanırken her yıl için bir brüt ücret olarak veriliyor. Bu ücret belirlenirken de sadece maaş değil yıl içinde düzenli olarak ödenen tüm paralar hesaba dahil ediliyor.

İşten ayrılan işçiler için ikinci bir tazminat ödemesi daha gerçekleşiyor. Buna da ihbar tazminatı deniliyor. İhbar tazminatı alabilmek için kıdem tazminatını hak etme şartı da bulunmuyor.

Üstelik 1 yıl değil 6 ay çalışmak yeterli oluyor. Yasalarımıza göre işverenin de işçinin de iş sözleşmesini feshedeceğini belli bir süre önce karşı tarafa bildirme zorunluluğu bulunuyor.

Bu süreyi de o işyerindeki kıdeminiz yani çalışma zamanınız belirliyor. Bu süreye uymadan işten çıkartılan çalışanlara kıdemine göre ihbar tazminatı peşin olarak ödeniyor. Bu bakımdan emekli yahut emekli olmayan işçi ayrımı yapılamıyor.

İş Kanunu'nun 17. Maddesindeki düzenlemeye göre, ihbar süresine uyulmadığı zaman ihbar tazminatı ödenmesi gerekiyor. İhbar süresi 6 aydan 1,5 yıla kadar olan çalışma süresi için 4 hafta olurken, ödenecek ücret de 1 aylık maaş oluyor.

1.5 yıldan 3 yıla kadar çalışanlar için 6 hafta ve 1,5 aylık maaş, 3 yıldan fazla çalışma için ise 8 hafta yani 2 aylık maaş şeklinde ödeniyor. Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabiliyor.

Eğer işçi bu sürelere uymadan işten ayrılırsa bu kez işverene aynı şekilde ödeme yapıyor. İhbar tazminatı böylece iki taraflı bir uygulama olarak değerlendiriliyor. Yine işveren fesih hakkını kötüye kullanmışsa bu sürelerin üç katı tutarında kötü niyet tazminatı da ödüyor.

Kıdem ve ihbar tazminatını alamayan ya da kendilerine eksik ödeme yapılan çalışanlar, arabulucuya başvurarak hakkını arayabiliyor. Arabulucuya başvuru için zaman aşımı 5 yıl.

Yani işten ayrıldığı tarihten itibaren 5 yıl içinde başvuru yapmak gerekiyor. Arabulucu konuyu en fazla 4 hafta içinde sonuçlandırıyor. Eğer uzlaşma sağlanamazsa, çalışan hakkını iş mahkemesinde dava açarak arayabiliyor.

Yatırımcılar yılın ilk 7 ayında güvenli liman olarak gördükleri döviz bazlı enstrümanlara yöneldi. Dolar, euro ve altın değer kazandı. Borsada seçici hareketler oluşurken sanayi hisseleri yükseldi.

Geride kalan yedi ayda yatırımcının önceliğinde döviz ve döviz bazlı enstrümanlar yerini korudu. Süren ilgi dolar kurunu 7.44 TL’den 8.42 TL’ye çıkardı. Artış yüzde 13.17 oranında gerçekleşti. Euro yüzde 9.49 yükseldi. Altının dolarla fiyatlanması yüzde 8.56 oranında prim yapmasına imkân verdi. Sanayi hisselerindeki artış da yüzde 8.20 oldu.

Milliyet'ten Zeynep Aktaş'ın ilgili yazısı şöyle; Yükselen enstrümanlar her zaman için yatırımcıların ilgisini daha fazla çeker. Risklerin arttığı dönemlerdeyse güvenli liman olarak görülen yatırım enstrümanları daha fazla tercih edilir. Yatırımcıların tercihi ise öncelikle enflasyondan korunmak. Bu nedenle riskli varlıklar içerisinden ihracatçı sanayi şirketlerine yöneldikleri gözlendi.

Tercihlerde neler etkili oldu? 

1 - Enflasyonun yüksek seyrinin korunması döviz bazlı enstrümanlara ilgiyi canlı tuttu. 2 - Küresel bazda enflasyon kaygıları yüksek seyrediyor.

3 - Merkez Bankası’nın oluşabilecek ilk fırsatta faiz indirmesi bekleniyor. Bu beklenti de döviz bazlı enstrümanları öne çıkarıyor. 4 - Risk primi yüksek ve yüksek seyrini korumaya devam ediyor.

5 - Yatırım iklimini değiştirecek yeni bir hikâye yok. 6 - Covid - 19 vaka sayıları artıyor. 7 - Seçici hisse hareketleri öne çıkmaya devam ediyor. Bankalar ve mali sektör değer kaybederken sanayi hisseleri yükseliyor.

Sanayide yüksek performans 

Ulusal endekslerde yer alan 20 sanayi şirketinin performanslarına bakıldığında yüzde 14 ile 246 arasında getiriler oluştuğu gözleniyor. Bu 20 şirketin 13 tanesi yüzde 11 ile 76 arasında değişen oranlarda ihracat gerçekleştiriyor.

Yüksek performans gösteren ve ulusal endekslerde yer alan sanayi şirketlerinin listesi şöyle: Erbosan, Sasa, Polyester, Jantsa Jant Sanayi, Vestel, Ereğli Demir Çelik, Hektaş, Kordsa Teknik Tekstil, Ford Otosan, Karsan Otomotiv, Kardemir (D), Çimsa, Coca Cola İçecek, Vestel Beyaz Eşya, Kervan Gıda, Ege Gübre, Brisa, Aksa Akrilik Kimya, Arçelik, Parsan ve Petkim.

Faiz indirimi için baz etkisi TCMB’ye alan yaratacak 

Geçtiğimiz hafta açıklanan yılın üçüncü enflasyon raporuna göre, yıl sonu TÜFE artış tahmini yüzde 12.1’den yüzde 14.1’e revize edildi.

Piyasa beklentileri yıl sonu enflasyon beklentilerinde artış olması yönündeydi. TCMB sunumunda baz etkisi vurgusu öne çıktı. Baz etkisi ile ekim ayında enflasyon gerileyebilir ve bu da Merkez Bankası’na faiz indirimi için alan yaratabilir.

Dolar kurunda bir süre daha yatay bir bant içerisinde hareket ve geri çekilme yaşanabilir. Dolar kurunda 8.30 TL ilk güçlü destek. Gerilemelerde kademeli olarak dövizde alıcılar güçlenecektir.

Fiyatlardaki sert düşüş ucuzluk değildir 

1 - Bir hissenin fiyatının çok sert düşmesi ucuzladığı anlamına gelmez. 2 - Hisse tavan yaptığı halde de fiyatı ucuz olabilir. 3 - Şirket karlılık ve büyümesini sürdürüyorsa, yükselmesine rağmen fiyatı ucuz kalabilir. Yatırımcıların en sık kullandığı değerleme oranı: Piyasa Değeri/Yıllık Kar (F/K); Piyasa Değeri/Özkaynak (PD/DD); Piyasa Değeri/Net Satış; Piyasa Değeri/FAVÖK. Bu oranlar hissenin mevcut işlem fiyatı ile şirketin mali verileri arasındaki dengenin ne yönde olduğuna dair ipucu verir.

4 - Şirket ortakları herhangi bir ihtiyaç olmadan hissede satış yapıyorsa fiyat düşmesine rağmen daha da düşeceği yorumu daha ağırlık bulabilecektir. 5 - Hisse senedi gerilemeye başladığı sırada daha alttan almak isteyenler satış yaparak hisse üzerinde baskıya yol açabilir.

Doları baskılayan nedenler 

1 - Yurtdışında küresel piyasalardaki iyimser hava. 2 - TCMB’nin sıkı duruş vurgusunu sürdürmesi. Enflasyon hedeflerinin revize edilmesi.

3 - Yaz aylarında hacmin iyice düşmesi. 4 - TCMB’nin rezerv artırıcı adımları. 5 - Halihazırda 8.30 - 8.80 bandında hareket eden dolar kuru için bir süre daha yatay hareketin beklenmesi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.