Festival 2016 yılına kadar Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu tarafından, dört kez düzenlenen tiyatro festivali, belediyeye kayyum atanmasının ardından bir daha yapılamadı. Sözleşmeleri sona eren tiyatro oyuncularının sözleşmeleri yenilenmediği için, tiyatro kapandı. Bunu üzerine oyuncular kendi imkanlarıyla Amed Şehir Tiyatrosu adıyla bir grup kurdu.

 Bir yer kiralayarak, oyun sahnelemeye başlayan grup festivallere de devam etti. Kayyum sonrası bu yıl üçüncü kez düzenlenen festival, İstanbul’da faaliyet yürüten Teatra Jiyana Nû ekibi tarafından sahnelenen, Charlie Chaplin’in The Great Dictator filminde tiyatroya uyarlanan Tenê Ez (Yalnızca Ben) isimli oyunla başladı.

Oyunu HDP Eş Genel Başkanları Sezai Temelli ve Pervin Buldan da izledi. Nazi döneminin komediyle anlatıldığı oyunda, bir yanlışlık sonucu diktatör Adenoid Hynkel ile karıştırılan bir berberin hikayesini anlatıyor. Fakir ama iyi niyetli Yahudi bir berber, bir gün bir karışıklık sonucunda diktatör Adenoid Hynkel ile karıştırılır. Bu büyük karışıklık sonucunda halk karşısında yaptığı konuşma ise herkesin hayatına dair birçok şeyin değişmesine yol açacaktır. Tiyatroya uyarlanan film, Chaplin’in ilk sesli filmi olma özelliğini taşıyor. Oyunun sonunda Temelli ve Buldan oyunculara birer plaket verdi.

Oyunu izleyen tiyatro severler duygularını VOA Türkçe ila paylaştı. Onur Yıldız, şehir tiyatrosunun desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Çok güzel oyunlar çıkıyor gerçekten. Bu kısıtlamalara ve sansürü rağmen, büyük cesaretli büyük oyunlar çıkarılıyor. Bütün halkımızın kıymetini bilip, destek verip gelmesi gerektiğine inanıyorum çünkü bizden hikayeler bizi anlatıyor ve bizim için” dedi.

Şevder Yandı ise ekonomik destekten yoksun bir şekilde tiyatro yapıldığını vurgulayarak, “Sanatın ve sanatçının karanlık dönemlerde ışık olma, aydınlık yaratma gibi bir vizyonu var ve olmuştur her zaman. Hele ki böyle kıt imkânlarla, ekonomik destekten yoksun bir şekilde yapılmış bu oyunların, bu festivalin halkımız tarafından destek görmesi gerektiğine inanıyorum. Ben kendi adıma bu kıt imkanlarla aydınlık olsun diye, umut olsun diye herkes tarafından yoğun bir ilgi ile karşılaşacağını inanıyorum” diye konuştu.

Tiyatro oyuncularından Yavuz Akkuzu, festivale 7’si Kürt olmak üzere 10 grubun katıldığını söyledi. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Akkuzu, “Özel tiyatro olarak yaptığımız 3. Festival. İlk dördünü Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi şehir tiyatrosunda yaptık, bu yıl 7’sini yapıyoruz. Bu yılın özelliği şu; katılan gruplar açısından bize destek vermiş gruplar, kötü zamanlarımızda 2 yıllık kötü bir süreçte bizim oyunlarımız organize etmiş gruplar. Biz oyun için çağırdığımızda buraya gelip bize karşılıksız destek vermiş gruplar. Bizi kırmamış otel yerine evlerimizde kalmış gruplar, bizim için atölye yapmış gruplar. Bu gruplarla biz de festivali daha çok yürütmek istedik. Ayrıca Kürt grupların da bir araya toplanması istedik, 7 Kürt tiyatro grubuna bir araya topladık” şeklinde konuştu.

Sanatçılar kayyumdan sonra belediye bünyesinde yeniden sahneye çıkabilme umudu taşıyor. Tiyatro yöneticilerinden Berfin Emektar, yeniden şehir tiyatrosunda sahne almayı istediklerini ifade ederek, “Belediyeler halkın belediyeleridir. Biz Diyarbakır’da yaşıyoruz, Diyarbakır’da nüfusun yüzde 90 Kürt ve Kürtçe konuştuğu bir kentte yaşıyoruz. Kürt Tiyatrosu yapan bir topluluk olarak daha bu halkın kurumlarında yer almak isteriz, salonlarını kullanmak isteriz. Orası bizim kendi kurduğumuz, kendi emeğimizle yarattığımız bir yer. Burada olduğu gibi orada da koltukları mesela kendi ellerimizde taktık. Aynı enerjiyi burada yaşadığımız yaratım sürecini orada da yaşadık. Gelip el konuldu, emeğinize el konuldu. Bu belediyeleri bu kentte yaşayan bütün sanatçıların mekanları. Biz de kendimizi onun bir parçası olarak, orada olmayı, orada sahne almayı, halkımıza buluşmayı isteriz” dedi.