Anayasa değişikliği referandumunun kendileri için HDP’li siyasetçileri tutuklanmasının hesabını sorma anlamına geleceğini söyleyen Parti Sözcüsü Osman Baydemir, seçmenin sandığa gitmesi için çalışacaklarını söyledi. Baydemir, “7 Haziran'dan sonra milletin iradesi tanınmadı ve çatışmayla ülke seçime götürüldü. Bu kez böyle olmayacak. ‘Hayır’ çıktığında ülke kazanacak, herkes kazanacak” dedi. 

Sohbet toplantısında bir araya geldiği parlamento muhabirlerinin sorularını yanıtlayan Baydemir’in değerlendirmeleri özetle şöyle:

» Başbakan Yıldırım eşbaşkanlık sistemini eleştiriyor. Bizde, eşbaşkanlık var, reislik yok. Başbakan kusuruma bakmasın, sizdeki başbakanlık da parti başkanlığı değil, olsa olsa şoförlük ve muavinlik sistemi. Kim kaptan, kim muavin açıkça görülüyor. Bu Anayasa paketiyle muavinlik sistemi de kaldırılıyor.

16 Nisan bir fırsattır

» 16 Nisan'ı ülkenin aydınlık geleceği için bir fırsata dönüştürmek gerekiyor. Bu kaostan, karabasandan çıkmayı başarabiliriz. ‘Hayır'la bir çıkış kapısı açılacaktır. Bize gelen bilgiler ‘hayır’ oyunun daha yüksek olduğunu ve arada ciddi bir makas bulunduğunu gösteriyor.

» Referandum bizim açımızdan eş başkanlarımızın, milletvekillerimizin tutuklanmasının sorgulanması ve hesabının sorulmasıdır. Demokrasiye, sandığa inanıyorsak bu bir halk mahkemesidir.

7 Haziran sonrası gibi olmayacak

» 7 Haziran'dan sonra milletin iradesi tanınmadı ve çatışmayla ülke seçime götürüldü. Bu kez böyle olmayacak. Bundan eminiz. ‘Hayır’ çıktığında ülke kazanacak, herkes kazanacak. Ülke bir kez daha 2013-2014'ün müzakere ruhuna dönebilecek. Başka seçeneğin olmadığı bir kez daha idrak edilecek. Çünkü barış partiler üstü bir şey. ‘Hayır’ herkesin hayrınadır.

» Bu Anayasa paketi gemileri yakmaktır. 80 milyonun yaşadığı geminin yakılmaması, batırılmaması için çaba harcıyoruz. ‘Hayır'da buluşalım diyoruz. Birlikte başarabiliriz.

Ülke dipsiz kuyuya atılmak isteniyor

» Nasıl 1982 Anayasası meşruluk sorunu yaşıyorsa bu paket de kabul edilirse toplumun yüzde 60-70’inin reaksiyonuyla karşı karşıya kalacak. Paket geçerse her kuruma kayyum atama fırsatı verilir. Bir deli kuyuya taş attı neredeyse 20'yi aşkın hükümet değişti hâlâ düzelmedi. Şimdi ülke dipsiz kuyuya atılmak isteniyor. ‘Hayır’ herkesin sorgulamasına fırsat verecek. 16 Nisan'ın Türk’ün, Kürt’ün, Alevi’nin, ötekinin hayrına dönüşecek bir fırsat olması için herkesin sandığa gitmesi çabasını ortaya koyacağız.

Referandum atmosferinin adil olmayışı gelecekte meşruiyet krizi yaratır. Bir partinin liderleri, vekilleri, belediye başkanları cezaevindeyken demokratik yarıştan söz edilemez. Kampanya süresince her ahval ve şerait içerisinde sandığa giderek ‘Hayır’ çıkarma çabası içinde olacağız. Asla düşmanlaştırmayacağız.

Çözüm masada

» Çözüm şiddette değil, taraf ayrımı yapmadan söylüyorum, masadadır. İki kesim var, bir kesim eline idam ipi bir de sehpa almış meydan meydan dolaşarak, “Bizi onaylayın promosyon olarak referandumdan sonra idam sehpası kuracağız” diyor. Aslında sözünü ettikleri; ülkenin ve demokrasinin idamı. Biz idam sehpasını değil, müzakere masasını işaret ediyoruz. Referandum sonucu ne olursa olsun Kürt sorununun çözümü şiddette değil masadadır. Referandumu bu manada fırsata dönüştürmeliyiz.

Barzani'nin ziyareti

» Hükümetin Kürdistan federe yönetimiyle dostluk ilişkisi içerisinde olmasından memnuniyet duyuyoruz. Aynı ilişkinin Rojava Kürtleriyle, Türkiye'de yaşayan 20 milyonu aşkın Kürt halkıyla da olmasını istiyoruz. Kürt'ü Kürt'e karşı kullanma politikası artık tutmayacak, o devir kapandı.

» (IKYB bayrağının göndere çekilmesi) Bunu olağanüstü bir gelişme gibi sunmak doğru değil. Protokol gereği, rutin bir uygulama. Hiç kimse Kürtleri kandıramaz. Sur'u, Cizre'yi, Nusaybin'i, Silopi'yi, eşbaşkanlarımızın tutuklanmasını unutturamaz. Barzani'nin ziyaretinin referandumla ilişkilendirilmesi doğru değil.