ABD’den Ortadoğu barışı için 50 milyar dolarlık plan

ABD’den Ortadoğu barışı için 50 milyar dolarlık plan

Trump yönetimi İsrail-Filistin barışı için 50 milyar dolarlık ekonomik girişim başlattı.

Bahreyn’de iki gün sürecek olan konferansın açılışını yapan Jared Kushner Filistinliler için refahın İsrail-Filistin çatışmasına adil bir siyasi çözüm bulunmadan mümkün olmadığını söyledi. Ancak Filistin ekonomisi geliştirilerek refahla sonuçlanan gerçek bir barışa ulaşılabileceğinin mesajını verdi.

Jared Kushner “Büyük bir potansiyel görüyoruz. Özellikle Filistinliler ve daha geniş Ortadoğu için en kapsamlı ekonomik planı geliştirdik. Bu bölgeyi geçmişteki çatışmaların mağdurundan dünyada ticaret ve ilerlemenin bir modeline çevirebiliriz” şeklinde konuştu.

Filistin yönetimi daha önce Trump yönetiminin yaklaşık 2 yıldır üzerinde çalıştığı barış planına tepki göstermişti. Barış planının arkasındaki önemli ekonomik güçlerinden birisi olarak görülen Suudi Arabistan da planla ilgili bazı çekincelerini dile getirmişti.

Bahreyn’deki toplantı Washington’ın İsrail-Filistin sorununu çözmek üzere hazırladığı daha geniş siyasi planın ilk kısmı olarak niteleniyor. Ancak projenin siyasi ayrıntıları gizli tutuluyor. Ne İsrail ne de Filistin yönetimi Bahreyn’in başkenti Manama’daki konferansa katılmıyor. Lübnan ve Irak da konferansa temsilci göndermedi.

“Para önemli ama siyaset daha önemli”

Filistin yönetimi lideri Mahmud Abbas planın başarı şansı konusunda olumsuz konuştu. “Para önemli, ekonomi önemli. Ancak siyaset daha da önemli. Siyasi çözüm daha önemli” dedi. Jared Kushner de bu görüşün bilincinde olduğunu bir anlamda ifade ederek çatışmanın siyasi kısmının çözümü için daha fazla zamana ihtiyaç olduğu mesajını verdi.

Kushner konferansta “Açık olmak gerekirse çatışmaya İsrail’in güvenliğini garanti eden ve Filistin halkının onuruna saygı duyan adil, kalıcı ve siyasi bir çözüm bulunmadan Filistin halkı için ekonomik büyüme ve refahı sağlamak mümkün değildir. Ancak bugün konumuz siyasi meseleler değil. Bu konulara doğru zamanda gireceğiz” ifadelerini kullandı.

Washington Manama’daki konferansa zengin Körfez ülkelerinin somut ilgi göstereceğini umuyor. Konferanstan beklenti, bağışta bulunacak olan ülkeleri ve yatırımcıların Filistin topraklarına, Ürdün, Mısır ve Lübnan’a 50 milyar dolarlık bir kaynak katkısında bulunmaları. ABD’nin yakın müttefiki olan ve İsrail’le İran gibi bir ortak düşmanı bulunan Suudi Arabistan bölgede refah, yatırım ve ekonomik büyümenin geliştirilmesi amacını taşıyan uluslararası çabalara destek verdiğini duyurdu.

Ancak Riyad, barış anlaşmasının 2002 yılından bu yana her olası barış anlaşmasının gerekli unsurları üzerinde Arap ülkelerinin uzlaşı sağladığı Suudi Arabistan liderliğindeki Arap barış planına dayanması gerektiğini yineledi. Arap barış planı İsrail’in 1967 savaşında ele geçirdiği sınırlar boyunca başkenti Doğu Kudüs’te olacak bir Filistin devletinin kurulmasını ve mültecilere de dönüş hakkının verilmesi çağrısında bulunuyor. İsrail ise planın bu unsurlarını reddediyor.

Filistin yönetiminin baş müzakerecisi Saeb Erekat Jared Kushner’ın İsrail’in “sömürge yerleşimi konseylerinin girişimlerine bağlı” olduğunu söyleyerek tepki gösterdi. Trump’ın yakın müttefiklerinden İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da İsrail’in plana açık olduğunu belirtti, “Amerika’nın teklifini adil ve ön yargısız şekilde dinleyeceğiz” dedi.

Bahreyn’deki konferansa katılan Dubai’nin en saygın işadamlarından milyarder Muhammed Alabbar “Burada eğer iyi bir şeyler yapma konusunda yüzde 1 bile ihtimal varsa, bir araya gelmeli ve denemeliyiz” dedi. Konferansta başarı şansı ise düşük. İsrail ile barış yapabilen tek ülkeler konumundaki Ürdün ve Mısır konferansta maliye bakan yardımcısı düzeyinde temsil ediliyor.

Barış planının siyasi boyutu ne?

Trump yönetiminin İsrail ile yan yana yaşayan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını öngören “iki devletli çözüm” formülünden vazgeçmeyi planlayıp planlamadığı net değil.

Birleşmiş Milletler ve ülkelerin çoğunluğu iki devletli çözüme destek veriyor. Ancak Trump’ın ekibi ise buna bağlı kalmayı reddederek barış planının siyasi aşamasını gizli tutuyor.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres iki devletli çözüm vizyonunu gerçekleştirmek ve İsrail ile Filistin’in barış ve güvenlik içinde yaşadığı bir çözüm formülü bulmak amacıyla çaba gösterilmesi çağrısında bulundu.

İsrail-Filistin sorununa bulunacak olası bir çözüm Kudüs’ün statüsü, karşılıklı olarak üzerinde mutabık kalınan sınırlar, İsrail’in güvenlik endişeleri, Filistinlilerin devlet olma talebi, Yahudi yerleşimlerinin akıbeti ve Filistinlilerin devletlerini inşa etmek istedikleri topraklarda İsrail’in askeri varlığı gibi konuların çözüme kavuşturulmasını gerektiriyor.

Gazze’de iş yerleri Hamas’ın çağrısı üzerine genel greve gitti. Bir grup göstericinin İsrail askerleri tarafından göz yaşartıcı gazla dağıtıldığı Batı Şeria’da konuşan Filistinli milletvekili Mustafa Berguti “Özgürlüğümüzün yerini hiçbir ekonomik çözüm alamaz” sözleriyle Trump yönetiminin planına karşı çıktı.

Konferansı boykot eden Filistinli liderler Beyaz Saray’ı İsrail yanlısı olmak ve ön yargılı davranmakla suçlayarak işbirliği yapmayı reddediyor. ABD Başkanı Trump 2017 yılında Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımış, karara Filistinliler ve diğer Arap ülkeleri tepki göstermişti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.